Esas No: 2016/19315
Karar No: 2021/1577
Karar Tarihi: 11.03.2021
Danıştay 4. Daire 2016/19315 Esas 2021/1577 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/19315
Karar No : 2021/1577
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Elektrik Sanayi Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına; 2010 yılında, hakkında sahte fatura düzenlemekten rapor bulunan bir kısım mükelleflerden alınan sahte faturaların yasal defter ve kayıtlara geçirilerek ilgili dönem beyannamesinde gider olarak dikkate alındığı, sahte faturalarda yer alan ve indirim konusu yapılan katma değer vergisi toplamımın alımlar içerisindeki payının %44 olduğu, söz konusu sahte faturaların bilerek kullanıldığı, 2010 döneminde şirket müdürünün %10-15 arasında değişen kârlılık oranına sahip olduklarını beyan ettiğinden bahisle, kârlılık oranının %10 olarak değerlendirilmesi ve beyanların yeniden düzenlenmesi suretiyle vergi ziyaı cezalı olarak re'sen tarh edilen 2010 yılı kurumlar vergisi, tüm dönem geçici vergiler ve kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; safi kazancın vergilendirilmesini esas alan vergi sisteminde beyan edilmeyen hasılatın tespit edilmesi halinde, bu hasılatın elde edilmesi için katlanılan gider unsurların gerçek veya gerçeğe en yakın şekilde bulunarak hasılattan indirilmesi suretiyle bulunan safi kazanç üzerinden re'sen tarhiyat yapılmasının zorunlu olduğu; davacının alışları ile satışlarının orantılı olup olmadığı, sektördeki emsal karlılık oranının ne olduğu gibi hususlar araştırılmadan, davacının 2010 takvim yılına ilişkin hesaplarının incelenmesi sonucu düzenlenen raporda yer alan karlılık oranına ilişkin ifadeden yola çıkılarak re'sen tarhiyat yoluna gidildiği, belirtilen hususlarda bir araştırma yapılmadığından daha önceki yıllara ilişkin olarak beyan edilen karlılık oranı dikkate alınarak yapılan dava konusu cezalı tarhiyatlarda ve özel usulsüzlük cezası kesilmesini öngören ve bu cezanın kesilmesine ilişkin koşulları düzenleyen yasa maddesinde belirtilen unsurların bir arada gerçekleşmediğinden kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı şirket adına yapılan tarhiyatlarda ve kesilen cezalarda hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu belirtilmiş; 30. maddesin de, re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanarak, re'sen takdir sebepleri bentler halinde sayılmış, 134. maddesinde, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hükme bağlanmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 6. maddesinde ise kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde ise Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 2. maddesinde de, gerçek gelirin vergilendirileceği ilkesi benimsenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket hakkında düzenlenen … tarih ve …sayılı Vergi İnceleme Raporu'nda, hakkında sahte belge düzenleme fiilinden dolayı vergi tekniği raporu bulunan mükelleflerden 2010 hesap döneminde kayıtlarına intikal ettirdiği faturaların bulunduğu, sahte fatura oranının %44 gibi yüksek bir oran olması nedeniyle bilerek kullanıldığı, 2010 döneminde şirket müdürünün %10-15 arasında değişen karlılık oranına sahip olduklarını beyan ettiğinden bahisle, karlılık oranının %10 olarak değerlendirilmesi ve beyanların yeniden düzenlenmesi suretiyle vergi ziyaı cezalı olarak tarhiyatların yapıldığı, davacı şirket adına, sahte fatura kullandığından bahisle yapılan tarhiyatlara ilişkin davaların temyiz incelemesinin Dairemizin E:2016/19164 ve 19165 sayılı dosyalarında yapıldığı ve bu dosyalarda ilgili yılda alınan tüm faturaların sahte olduğunun değerlendirildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; davacı şirketin, adı geçen mükelleflerden 2010 hesap döneminde kayıtlarına intikal ettirdiği faturaların bulunduğu ve sahte fatura oranının %44 gibi yüksek bir oran olması nedeniyle bilerek kullanıldığı göz önüne alındığında; maliyet unsuru olarak kayıtlara alınan faturaların gerçek bir emtia teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığı, faturalara konu hizmetin gerçekten alındığı yolundaki iktisadi ve ticari icaplara aykırı iddiasını ispat yükü kendisine düşen davacının, ispat külfetinin gereğini yerine getiremediği ve faturaların dönem maliyetlerini yükseltmek amacıyla kayıtlarda muhasebeleştirildiği sonucuna varılmıştır.
Buna göre; ihticaca saih olmayan defter ve belgelere göre matrahın tespitinin mümkün olmadığı, dolayısıyla olayda re'sen takdir nedeninin varlığı dikkate alındığında davacı şirket temsilcisinin belirttiği %10'luk kârlılık oranıyla saptanan matrah üzerinden cezalı tarhiyat yapılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu durumda; davacı şirkete 2010 hesap döneminde fatura düzenleyen mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının; Dairemizin 2016/19164 ve 19165 sayılı dosyalarında verilen kararlar da dikkate alınması ve değerlendirilmesi suretiyle, yeniden bir karar verilmek üzere, Mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 11/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.