16. Hukuk Dairesi 2013/1066 E. , 2013/843 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında Necip Fazıl Mahallesi çalışma alanında bulunan 188 ada 20 parsel sayılı 578,27 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın bahçe olarak 10 yıldan beri Hasan oğlu ..."ün kullanımında olduğu, taşınmaz üzerindeki kulübe 10 yıldan beri Hasan oğlu ..."ün kullanımında olduğu şerhi verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliklerinde olduğu iddiasıyla dava açmış, çekişmeli taşınmazın kadastro tespit tutanağında lehlerine zilyetlik şerhi verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz olan Necip Fazıl Mahallesi 188 ada 20 nolu parselin tapu kaydında olduğu gibi Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine ""İş bu taşınmaz bahçe olarak 2004 yılından beri 1/3"er hisse oranında ... çocukları ..., ... ve ..."ın fiili kullanımındadır"" şeklinde şerh verilmesine, dava konusu parselin kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki tespitin iptali ile yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davalı ..."ün davayı kabul beyanına değer verilerek beyanlar hanesinde davacının fiili kullanımında olduğu belirtilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın ... adına tapuya tesciline şeklinde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro tespiti sırasında, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhtesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Hazine adına tescil edileceği düzenlenmiştir. Bu kapsamda kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazın 10 yıldan beri ..."ün kullanımında olduğu taşınmazın beyanlar hanesine yazılmıştır. Davacılar ..., ... ve ..., çekişmeli taşınmazın kullanım durumunun yanlış tespit edildiği iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Her ne kadar davalı Şetik(Şefik) davayı kabul etmiş ise de, taşınmazın mülkiyeti Hazineye ait olduğuna göre, ileri sürülen zilyetlik iddiasının Hazineye karşı da kanıtlanması gerekir. Ne var ki, mahkemece, taşınmaz üzerinde kimin zilyet olduğunun tespiti için keşif yapıldığı halde çekişmeli taşınmaz üzerindeki kullanım durumu yöntemince araştırılmamış, davalı ..."ün kabul beyanı ile yetinilerek karar verilmiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahallinde yerel bilirkişi ve yöntemince belirlenecek taraf tanıkları ile keşif yapılarak çekişmeli taşınmazın 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek 4. maddesi uyarınca yerel bilirkişi ve tanıklara çekişmeli taşınmazın fiilen ve ne kadar süreyle kim veya kimler tarafından kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, gerektiğinde bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.