16. Hukuk Dairesi 2017/5252 E. , 2020/4765 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Çekişmeli 137 ada 13, 183 ada 4, 132 ada 19, 117 ada 47 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde isabet bulunmadığı gibi; çekişmeli 135 ada 169 parsel sayılı taşınmazın tespit ve tapu kayıt maliki olan ...ve ...’un, babaları ... halen hayatta olduğu için kök muris ... terekesine karşı 3. kişi durumunda bulunup, elbirliği mülkiyetinin söz konusu olduğu hallerde mirasçıların terekeye karşı üçüncü kişi durumunda olan kişiler aleyhine kendi miras paylarına yönelik olarak dava açmaları mümkün olamayacağı gibi, tereke adına açılmış bir dava olmadığından sonradan diğer mirasçıların muvafakatlarının alınmasının da hüküm ifade etmeyeceği belirtilerek, 135 ada 169 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilmesi; çekişmeli 129 ada 47 ve 183 ada 27 parsel sayılı taşınmazlar yönünden de mahkemece toplanan delillerden ve dinlenen yerel bilirkişi ve tanık anlatımlarından davacı tarafın miras bırakanı Sadık"ın, babası ..."tan intikal eden miras payını kardeşi davalı ..."e satarak devrettiğinin anlaşılmış olmasına göre dava konusu bu taşınmazlarda davacının miras hakkına dayalı payı bulunmadığı göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacıların dava konusu taşınmazlarda miras payına dayalı bir haklarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup, 129 ada 47 ve 183 ada 27 sayılı parseller yönünden dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki, hükmüne uyulan bozma ilamında da açıklandığı üzere davacı vekili, çekişmeli 117 ada 47, 132 ada 19, 137 ada 13 ve 183 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davadan 05.11.2014 tarihli keşifte ve 25.11.2014 tarihli duruşmada feragat etmekle bu parseller yönünden davanın feragat, çekişmeli 135 ada 169 parsel sayılı taşınmaz hakkında ki davanın ise davacı tarafın muris Yusuf’tan gelen hakka dayanarak terekeye göre üçüncü kişi durumunda bulunan davalıya karşı miras payına yönelik olarak dava açması mümkün olmadığından usulden reddine karar verilmesi gerekirken tüm parseller yönünden davacıların miras hakkına dayalı payları bulunmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 1. fıkrasında yer alan “Davanın reddine” ifadesinden önce “Dava konusu 129 ada 47 ve 183 ada 27 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan” ifadesinin eklenmesine, yine “davanın reddine” ifadesinden sonra “Dava konusu 117 ada 47, 132 ada 19, 137 ada 13 ve 183 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine; Dava konusu 135 ada 169 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan usulden reddine” ifadesinin eklenmesine, hükmün ve gerekçenin bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.