Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3592
Karar No: 2019/1313
Karar Tarihi: 15.01.2019

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/3592 Esas 2019/1313 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, zincirleme şekilde alenen hakaret suçundan 2.180,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmıştır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkeme kararının kanun yararına bozulması talebiyle dava dosyasını incelemiştir. Ancak, katılan sanıkların beyanlarında sanığın kendilerine hakaret ettiğine dair ifadeleri olmasına rağmen, adı geçen katılanların olayın tarafı olduğu, tanık olarak dinlenen kişilerin ise sanık aleyhine beyanları olmadığından, sanığın suçlu olduğuna dair yeterli delil bulunamamıştır. Bu nedenle, kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir.
Kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 43, 62 ve 52/2.
18. Ceza Dairesi         2018/3592 E.  ,  2019/1313 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Zincirleme şekilde alenen hakaret suçundan sanık ..."nın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 43, 62 ve 52/2 maddesi uyarınca 2.180,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/09/2017 tarihli ve 2017/24 esas, 2017/623 sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 27/04/2018 gün ve 34795 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
    İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, katılan sanık ... ile sanık ..."nın kızı ..."in boşanma aşamasında oldukları ve ..."nin sanık ... ile aynı konutta ikamet ettiği, olay günü katılan sanık ..."un çocuğunu görmek için sanık ..."in ikametgah adresine gittiği ancak sanık ..."in oğlu katılan sanık ... ile katılan sanıklar ... ve ... arasında meydana gelen yaralamalı olayda, katılan sanıklar ... ile ..."ın beyanlarında sanık ..."in de kendilerine hakaret ettiğini ifade etmiş iseler de, adı geçen katılan sanıkların olayın tarafı oldukları, yalnızca tanık sıfatı ile dinlenen tanık ... ve ..."nın samimi beyanlarında ise sanık ... aleyhine bir beyanda bulunmadıkları anlaşıldığından, sanığın aleyhine her türlü şüpheden uzak cezalandırılmasına yeterli delil elde edilemediği gözetilmeksizin, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesine isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/04/2012 gün ve 10/438-141 sayılı kararında belirtildiği üzere, öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “kanun yararına bozma” adı ile 5271 sayılı CMK’nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
    5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay Ceza Dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
    Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
    Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14/11/1977 gün ve 3-2 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağanüstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hâkimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir.(Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2/29-56 sayılı kararı da bu doğrultudadır.)
    İnceleme konusu somut olayda; mahkemece, deliller değerlendirilerek sanığın, bir kavga sırasında müştekilere hakaret ettiği kabul edilerek mahkumiyet hükmü kurulduğuna göre, delil takdiri yapılarak verilen bu karar aleyhine, takdirde yanılgıya düşüldüğünden bahisle, kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağından, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, Kanun yararına bozma isteminin takdire ilişkin olması nedeniyle yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi koşullarını taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 15/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi