3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/9406 Karar No: 2019/2100 Karar Tarihi: 05.02.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/9406 Esas 2019/2100 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2018/9406 E. , 2019/2100 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Sanık ve müşteki beyanları, tanık ifadeleri ve tutanaklar ile sair dosya içeriğine göre müştekinin bulunduğu aracın karıştığı bir kaza nedeni ile oluşan kalabalık nedeni ile yolun trafiğe kapalı olduğu sırada sanığın bulunduğu aracın olay yerinden geçmek istemesi üzerine taraflar arasında meydana gelen kavga sırasında sanığın bulunduğu araca taş atılması ve araç içerisinde bulunanlara yönelik müdahale sonrasında aracın olay yerinden geçerek bir müddet sonra durduğu ve sanığın araçtan inerek müştekiye doğru ateş ettiği olayda; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/10/2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 2002/367 Karar sayılı kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında da kabul edildiği üzere; ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu hâl nedeniyle sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2) Sanığın kasten yaralama eylemi sonucunda müştekinin vücudunda 4. derece kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralandığının anlaşılması karşısında, 5252 sayılı Kanun"un 9/3. maddesi hükmü uyarınca 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesinin 19.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Kanun değişikliğinden önceki ve sonraki haline göre denetime olanak verecek şekilde ayrı ayrı somut olaya dair uygulaması hükmün gerekçesinde gösterilip, lehe kanun karşılaştırması bu şekilde yapıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi suretiyle lehe aleyhe yasa değerlendirmesi yapılmaması, 3) 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 108. maddesinin 4, 5 ve 6. fıkralarına göre, denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevinin, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemeye ait olduğu gözetilmeden, mahkumiyet hükmünde, mükerrir olan sanık hakkında TCK"nin 58/7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken 1 yıl olarak denetimli serbestlik süresinin de belirlenmesi, 4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 05.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.