18. Ceza Dairesi 2018/3357 E. , 2019/1311 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Hakaret suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 62 ve 52. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmalarına dair Tarsus 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/2017 tarihli ve 2017/182 esas, 2017/965 sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06/04/2018 gün ve 29145 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı 5237 sayılı Kanun’un 125. maddesinde düzenlenen hakaret suçu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinin 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değiştirilmeden önceki haliyle de uzlaşmaya tâbi olduğu, her ne kadar soruşturma aşamasında müştekiye uzlaştırma teklifi yapılmış ise de, söz konusu teklifin yapıldığı tarihte sanığın üzerine atılı hakaret suçunu o tarihte uzlaştırma kapsamında bulunmayan tehdit suçu ile birlikte işlenmesi nedeniyle bu suçun da uzlaştırma kapsamında bulunmadığı anlaşılmakla, bu uzlaştırma teklifinin hukuken geçerli olmadığı değerlendirilerek yapılan incelemede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun "Mahkeme tarafından uzlaştırma" başlıklı 254. maddesinin; "Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir." şeklinde olması karşısında, sanığın işlediği hakaret suçu bakımından uzlaştırma işlemleri yapılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuki Nitelendirme
5271 sayılı CMK"nın 254/1. maddesinde; “Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/01/2013 gün ve 2012/6-1142 esas, 2013/17 sayılı kararında da belirtildiği üzere, uzlaştırmanın asıl olarak soruşturma safhasında yapılması gerektiği, kovuşturma aşamasında uzlaşma hükümlerinin uygulanmasının ise istisnai olarak "suçun uzlaşma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde" mümkün olduğu, başka bir anlatımla, soruşturma aşamasında usulüne uygun olarak uzlaştırma teklif edilmesine rağmen taraflarca kabul edilmemiş olması nedeniyle uzlaşma gerçekleşmemiş ise kovuşturma aşamasında artık uzlaştırma işlemi yapılamayacaktır.
Somut olayda, 05/06/2016 tarihinde birlikte işlenen hakaret ve tehdit suçlarından uzlaştırma işlemleri yapılması için 09/03/2017 tarihinde savcılık tarafından uzlaştırma bürosuna gönderilmiştir. Uzlaştırma bürosu hakaret suçundan uzlaşma teklifi daha önceden yapıldığı gerekçesiyle iade etmiştir. Bunun üzerine uzlaşma sorulmadan hakaret suçundan iddianame düzenlenmiş ve mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla yapılan değişiklikten önce tehdit suçunun uzlaşma kapsamında olmaması nedeniyle CMK"nın 253/3. maddesi gereğince birlikte işlenen hakaret suçu da uzlaşma kapsamında olmadığı, bu nedenle yasa değişikliğinden önce 06/06/2016 tarihinde yapılan uzlaşma teklifinin hukuken geçerliliğinin bulunmadığı. TCK’nın 106/1. maddesinin ilk cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alınması nedeniyle birlikten işlenen hakaret suçundan uzlaştırma işlemi yapılması gerekliliğinin ortaya çıkması karşısında, CMK’nın 254. maddesi uyarınca hakaret suçu yönünden yeniden usulünce uzlaştırma işlemleri yerine getirilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Sanık ... hakkında hakaret suçundan Tarsus 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/2017 tarihli ve 2017/182 esas, 2017/965 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 15/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.