Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/12634
Karar No: 2013/4666
Karar Tarihi: 29.04.2013

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/12634 Esas 2013/4666 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu kadastro davasında, davacı 104 ada 25 parsel sayılı taşınmazı kendisine ait olduğunu iddia ederek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. Birleşen dosya davacısı ise, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu ve zilyetlik yoluyla taşınmazları iktisap şartlarının köy tüzel kişiliği lehine oluşmadığı iddiasıyla tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkeme, davaların birleştirilmesi sonucu, davacının dava isteminin reddine, birleşen dosya davacısı ile katılanın davalarının kısmen kabulüne hükmetmiştir. Kararda, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile bazı parsellerin adına tescili istekleri ele alınmıştır. 104 ada 25 parsel sayılı taşınmazın ham toprak niteliğiyle şahıs adına tesciline, 105 ada ... parsel sayılı taşınmazın ise, köy boşluğu niteliğiyle kamu orta malı siciline kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Ancak, davacı Hazinenin 105 ada ... parsel sayılı taşınmazın krokide (B) ile gösterilen bölümüne yönelik talebinin kabul edilmesi gerektiği belir
20. Hukuk Dairesi         2012/12634 E.  ,  2013/4666 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ..., birleşen dosya davacısı ... ve katılan ... Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ...Köyü, 104 ada 25 ve 105 ada ... parsel sayılı sırasıyla 520,92 m² ve 14720,83 m² yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalı ... Köy Tüzel Kişiliği adına tespit edilmişlerdir.
    Davacı ... 27.06.2007 havale tarihli dilekçesiyle, dava konusu taşınmazlardan 104 ada 25 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait olduğu iddiasıyla kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak parselin adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Birleşen dosya davacısı ... vekili 02.07.2007 havale tarihli dilekçesiyle, dava konusu 104 ada 25 ve 105 ada ... parsel sayılı taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu ve zilyetlik yoluyla taşınmazları iktisap şartlarının köy tüzel kişiliği lehine oluşmadığı iddialarıyla, taşınmazların ... adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Müdahil ... Yönetimi ise, 22.02.2010 havale tarihli harçlı dilekçesiyle, dava konusu taşınmazların ... olan kısımlarının ... vasfı ile ... adına tescili istemiyle davaya katılmıştır.
    Mahkemece, 1086 sayılı H.U.M.K.’nun 45. maddesi gereğince davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, davacı ...’in davasının reddine, birleşen dosya davacısı ... ile katılan ... Yönetiminin davalarının ise kısmen kabulüne ve dava konusu Kıncılar Köyü, 104 ada 25 ve 105 ada ... parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile 104 ada 25 parsel sayılı taşınmazın ham toprak niteliğiyle ... adına, 104 (105) ada ... parsel sayılı taşınmazın ise, fen bilirkişinin 26.01.2010 havale tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 11544,78 m² yüzölçümündeki bölümünün ... niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tescillerine, 105 ada ... parsel sayılı taşınmazın aynı krokide (B) harfi ile gösterilen 3176,05 m² yüzölçümündeki bölümünün ise, köy boşluğu niteliğiyle kamu orta malı siciline kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ..., birleşen dosya davacısı ... ve müdahil ... Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 22.10.1947 tarihinde ilân edilerek kesinleşen ... kadastrosu, daha sonra 29.12.2008 tarihinde ilân edilerek kesinleşmeyen aplikasyon ve .../B madde uygulaması bulunmaktadır.

    ...) 104 ada 25 parsel sayılı taşınmaz yönünden;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman ... bilirkişi tarafından ... kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın ... sayılmayan yerlerden olduğu, taşınmazın üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyette bulunulmadığı ve piknik yeri olarak kullanıldığı, bunun da ekonomik amaca uygun iktisap sağlayan zilyetlik sayılamayacağı anlaşıldığına göre, müdahil ... Yönetiminin taşınmazın ... sayılan yerlerden olduğuna dair, davacı ... vekilinin 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğuna dair temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    ...) Müdahil ... Yönetimi vekilinin 105 ada ... parsel sayılı taşınmazın temyize konu krokide (B) ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazları yönünden;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman ... bilirkişi tarafından ... kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 105 ada ... parsel sayılı taşınmazın krokide (B) ile gösterilen bölümünün ... sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, müdahil ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    ...) Davacı ... vekilinin 105 ada ... parsel sayılı taşınmazın temyize konu krokide (B) ile gösterilen 3176,05 m² yüzölçümündeki bölüme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece, 105 ada ... parselin krokide (B) ile gösterilen bölümü köy boşluğu olarak bütün köylülerin ortak olarak kullanıldığı ve bu nedenle özel siciline kaydı gerektiği gerekçesine dayanılarak bu bölümün köy boşluğu niteliğiyle kamu orta malı özel siciline kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de, verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, çekişmeli taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tarla niteliğiyle davalı köy tüzel kişiliği adına tespit edilmiştir. Yani 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/.... maddesi gereğince malik hanesi veya niteliği açık bırakılarak tespit edilmemiştir. Davacı ..., taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu ve köy tüzel kişiliği lehine zilyetlik yoluyla iktisap şartları oluşmadığı iddialarıyla dava açmıştır. Öncelikle, Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK. madde 26/l) ve iki taraftan birinin talebi olmaksızın re"sen bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz (HMK.md.24/l). Buna göre, davalı köy tüzel kişiliği tarafından taşınmazın Kadastro Kanununun 16/B maddesi uyarınca özel sicile yazılması gereken taşınmaz niteliğinde olduğuna dair herhangi bir dava bulunmadığı halde, re’sen alınan kararla taşınmazın kamu orta malı özel siciline kaydına karar verilmesi isabetsizdir.
    Diğer yandan, keşifte görev alan ziraatçı bilirkişi 105 ada ... parselin krokide (B) harfi ile gösterilen bölümü üzerinde “taşınmaz üzerinde bugüne kadar herhangi bir toprak işlemesi yapılıp ürün ekilip, dikilmediğini ve evveliyatından beri herhangi bir zirai faaliyet yapılmadığını”, yine keşifte dinlenen yerel bilirkişi ... “taşınmaz bu güne kadar sürülüp ekilmeyen bir yer” olduğunu ifade etmişlerdir.
    Böyle bir yerin imar - ihya yoluyla kazanılması için, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesinde aynen "... sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden masraf ve emek şartıyla imar - ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise, imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde ... adına tespit edilir." denilmektedir. Maddede açıkça belirtildiği üzere, nitelikleri belirtilen bu tür yerlerin para ve emek sarfı suretiyle tarıma elverişli hale getirilmesi gerekir.

    Buna göre, yani mahkemece toplanan deliller, bilirkişi raporları ile keşif tutanağına yansıyan bilgilere göre, çekişmeli 105 ada ... parsel sayılı taşınmazın temyize konu krokide (B) ile gösterilen bölümü üzerinde köy tüzel kişiliğinin ekonomik amaca uygun bir biçimde kazanmayı sağlayan zilyetliğinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tüm bu yönler gözetildiğinde, davacı Hazinenin bu bölüme yönelik davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. Öte yandan, ... parsel sayılı taşınmazın ada sayısı “105” olduğu halde, hüküm fıkrasında 105 ada ... parselin ada sayısı olarak “104” sayısının yazılması da doğru değildir.
    SONUÇ: ...)Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; müdahil ... Yönetimi vekili ile davacı ... vekilinin 104 ada 25 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının reddi ile bu parsel yönünden kurulan usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ... Yönetimi ile ..."e ayrı ayrı yükletilmesine,
    ...) Yukarıda ikinci bentde açıklanan nedenlerle; müdahil ... Yönetimi vekilinin 105 ada ... parsel sayılı taşınmazın temyize konu krokide (B) ile gösterilen 3176,05 m² yüzölçümündeki bölüme yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE,
    ...) Yukarıda üçüncü bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu kısmının BOZULMASINA 29/04/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi