Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/8998 Esas 2019/2092 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/8998
Karar No: 2019/2092
Karar Tarihi: 05.02.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/8998 Esas 2019/2092 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2018/8998 E. ve 2019/2092 K. sayılı mahkumiyet hükmü temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verildiği belirtilerek, gerekçeli kararın eksik ve yetersiz olduğuna karar verilmiştir. Benzer şekilde, müştekinin adli raporunda yaralanmasının burun kemiği kırığına yol açtığının belirtilmesine rağmen, kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin derecesinin gösterilmediği belirtilerek, bu konuda yeniden adli rapor alınması gerektiği ifade edilmiştir. Son olarak, Anayasa Mahkemesi tarafından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir: Anayasanın 141/3, 5271 sayılı CMK'nın 34. ve 230. maddeleri, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı, 5237 sayılı TCK'nın 3. ve 53. maddeleri, 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi ve CMUK 326/son madde.
3. Ceza Dairesi         2018/8998 E.  ,  2019/2092 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü;
    1) Sanığın denetim süresinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilirken açıklanan hükümde, Anayasanın 141/3, 5271 sayılı CMK"nin 34. ve 230. maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı gereğince mahkemenin gerekçeli kararında iddia, savunma, tanık beyanları ve diğer deliller somut olarak açıklanarak suçun öğeleri, kanıtlandığı kabul edilen olaylar denetime elverişli şekilde gösterilerek ve deliller tartışılarak mahkemenin ulaştığı sonuç sanık, mağdur, Cumhuriyet savcısı ve diğer okuyan herkesi tatmin edici olması gerekirken, yazılı şekilde eksik ve yetersiz gerekçe ile karar verilerek 5271 sayılı CMK"nin 34 ve 230/1. maddelerine aykırı davranılması,
    2) Müştekinin adli raporunda yaralanmasının burun kemiği kırığına yol açtığının belirtilmesine karşın kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin derecesinin gösterilmediği, bu nedenle kemik kırığının derecesinin belirlenmesi ve buna göre 5237 sayılı TCK"nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi de gözetilerek sanığın cezasının belirlenmesi için yeniden adli raporu alınmasının ardından sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    3) Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik
    maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 05.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.