Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/229
Karar No: 2013/4615

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/229 Esas 2013/4615 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/229 E.  ,  2013/4615 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili tarafından verilen dilekçede, .... Köyünde bulunan 101 ada 199 parsel sayılı 2876 m² yüzölçümündeki taşınmazın, kesinleşen orman tahdidi içerisinde kaldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline ve davalının el atmasının önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne yönelik hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28.04.2005 gün ve 2005/838-5459 sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Çekişmeli taşınmazın tahdit haritasındaki konumunu gösteren kroki ile kadastro paftasındaki konumunun birbirinden farklı olduğu, alınan raporun yetersiz olduğu, bu nedenle; üç orman mühendisi bilirkişi marifetiyle keşif yapılıp 1995 yılında kesinleşen orman kadastro tutanak ve haritalarının uygulanması, taşınmazın tahdide göre konumunun belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra ... Köyü 101 ada 199 sayılı parselin (B) harfli bölümü önceki kararla kesinleştiğinden, bu bölüm hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, (A) ile gösterilen 1751 m² bölüme yönelik Orman Yönetiminin davasının reddine ve davalı adına tesciline karar verilmiş; davacı ... Yönetimi tarafından hüküm temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15/05/2008 gün ve 2008/3283 - 7577 sayılı kararı ile ikinci kez bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle, ""Bozmaya uyularak yapılan keşifte görevlendirilen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda, çekişmeli taşınmazın tahdit dışında kaldığı kabul edilen (A) harfli bölümünde bir kısmın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı krokiden anlaşılmasına rağmen, tahdit içinde kalan bölümlerinde yüzölçümlerinin belirlenip bu kısımlara yönelik davaların da kabul edilmesi gerekirken, bozma kararından önceki fen memuru bilirkişi raporu esas alınarak (A) harfli bölümün öncesi orman sayılmayan yer olduğu kabul edilerek bu bölüme yönelik davanın reddedilmesi usûl ve kanuna aykırı olduğu gibi, tapu iptali davalarında reddedilen bölümler hakkında yeniden tescile karar verilmesine gerek olmayıp, reddedilen bölümlerin davalı tapu malikleri üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, davalı adına tescil edilmiş olması da doğru değildir. Bu nedenle; mahkemece, dosyanın bozma kararından sonra keşifte görevlendirilen bilirkişi kuruluna verilerek keşifte uygulanan kesinleşen orman kadastrosu kapsamında kalan bölümlerinin yüzölçümleri hesap ettirilerek tahdit içinde kalan kısımların belirlenerek bu bölümlere yönelik olarak Orman Yönetiminin davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi (A) harfli bölüme yönelik kısmen orman tahdidi içinde kaldığı anlaşılan davanın tümden reddine karar verilmiş olması usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir."" denilmiştir.

    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, Barakdağı Köyü, 101 ada 199 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişinin 19/12//2003 tarihli raporunda (B) harfi ile gösterilen kısmına yönelik mahkemece verilen 2003/221-545 E.K sayılı ilâmı kesinleşmiş olduğundan, bu yere ilişkin yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 04/05/2012 havale tarihli ek bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 209.88 m²’lik kısma yönelik davanın kabulü ile bilirkişi heyeti ek raporunda (B) harfi ile gösterilen 209.88 m²’lik kısmın tapusunun iptal edilerek, bu yerin birliğin son parsel numarasından sonra gelen yeni bir parsel numarası verilmek suretiyle orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline, davalıların bu kısma yönelik vaki müdahalesinin men"ine, (A) harfi ile gösterilen 1541.12 m²’lik kısmına yönelik davanın reddine, bu yerin tapu malikleri üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından taşınmazın (A) bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1995 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın temyize konu (A) harfi ile gösterilen 1541,12 m2"lik bölümünün orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 4, 5 ve 6. bentlerinin çıkarılarak, bunların yerine; “6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/04/2013 günü oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi