10. Hukuk Dairesi 2015/955 E. , 2015/5062 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hak sahibi konumunda yer alan davalıya fuzulen ödenen aylıkların tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi........... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 05.05.2004 tarihinde verilen davalıya, yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan aylığın, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı Kurumca gerçekleştirilen işlemle 17.10.2008 tarihi itibarıyla kesilerek, 17.10.2008 – 16.09.2010 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden 12.652,08 TL borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin 2. fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
İnceleme konusu davada mahkemece gerekli araştırmanın yapıldığı anlaşılmakla;
Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu görevlilerince gerçekleştirilen soruşturmada Emniyet tarafından tutulan tutanakta’…....’nin eşi .......’den boşandığı, boşandıktan sonra 05.05.2004-21.07.2010 tarihleri arasında boşandığı eşi ile.... Mah...... Cad. No... .../.... adresinde birlikte yaşadıkları…’, davalının boşanmış olduğu eşiyle 21.07.2010 tarihinde tekrar evlenmesi, 05.10.2012 tarihli Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar’da,
‘…yapılan araştırmada şüphelilerin birlikte yaşadıkları, her ne kadar şüpheli......’in boşandığı tarihten sonra adres değişikliği yaparak annesi .... ile aynı adreste yaşadığını belirtmiş ise de şüphelinin bu adrese arada sırada bir uğradığının yapılan tespit uyarınca anlaşıldığı, herhangi bir işte çalışmayan ve ek geliri de olmayan ...’nin anlaşmalı boşanma davasında karşı taraf olan ....’dan nafaka veya maddi-manevi tazminat talebinin de olmaması boşanmanın haksız çıkar sağlamak amaçlı olarak muvazaalı olduğunun kabulü…’, Savcılıkta yapılan 13.08.2012 tarihli Emniyet araştırma tutanağı ve içeriği, boşanılan eşin Savcılık ifadesinde ‘…şu an ikamet ettiğim ev de anneme aittir. Ancak biz boşandıktan sonra eski gelini olduğu için kira almadı…’, İlçe Nüfus Müdürlüğünün cevabı, boşanılan eşin Telekom, elektrik ve su aboneliğinin olmaması ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davalı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.