16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/8735 Karar No: 2020/3881 Karar Tarihi: 14.09.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/8735 Esas 2020/3881 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nin vermiş olduğu karara yapılan temyiz başvurusu sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilerek incelendi. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı belirlendi. Dosyadaki delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu anlaşıldı. Sanık müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden temyiz davasının esastan reddiyle hüküm onandı. Kararın dayandığı kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK'nın 53/1-2-3, 58/9, 63/1.
16. Ceza Dairesi 2019/8735 E. , 2020/3881 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.03.2019 tarih ve 2018/221 – 2019/71 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 53/1-2-3, 58/9, 63/1 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Dosyadaki diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu anlaşılmakla, ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.