Esas No: 2021/14267
Karar No: 2022/1470
Karar Tarihi: 22.02.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/14267 Esas 2022/1470 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/14267 E. , 2022/1470 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi ... ve arkadaşları vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi ise asli müdahil Orman İdaresi vekili ve asli müdahil Karayolları vekili ile davalı Hazine tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22.02.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü temyiz eden ... ve müşterekleri vekili Avukat ... ile Hazine vekili Avukat ... katılımlarıyla duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemece verilen önceki karar, ... tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; "usulünce orman araştırması yapılması ve davacı gerçek kişilerin dayandıkları K.Sani 1313 tarih ve 9 nolu tapu kaydının değişebilir sınırları içerdiği göz önünde bulundurularak miktarı ile geçerli kapsamının belirlenmesi, asıl taşınmazın kapsamının orman veya ormandan açma olmadığının anlaşılması halinde miktar fazlasının ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, dava konusu ... ili ...Mahallesinde kain 280 ada 1 ve 280 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar bakımından davanın reddine, her iki taşınmazın da ayrı ayrı kadastro tespiti gibi 19.02.2016 havale tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda orman vasfıyla Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tescillerine; 280 ada 9 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın kabulüne, 280 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline; 280 ada 8 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile dava konusu taşınmazın orman bilirkişileri... ve ...tarafından tanzim olunan 19.02.2016 havale tarihli bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen ve fen bilirkişi ... tarafından tanzim olunan 19.02.2016 havale tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 116.951,25 m2'lik alanın davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, 280 ada 8 parsel sayılı taşınmazın diğer kısımlarının kadastro tesbiti gibi orman bilirkişileri ...ve ...tarafından tanzim olunan 19.02.2016 havale tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda orman vasfıyla Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve Arkadaşları vekili, asli müdahil Orman İdaresi vekili ve asli müdahil Karayolları vekili ile davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
1. Davacı vekilinin, 280 ada 1 ve 280 ada 2 parsele ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, anılan parsellere ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanun'a uygun bulunan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
2. Asli müdahil Orman İdaresi vekili, asli müdahil ... vekili ve davalı Hazine vekilinin 280 ada 8 ve 280 ada 9 parseller hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece 280 ada 9 nolu parselin ve 280 ada 8 parselin 116.951,25 m2 lik kısmı bakımında davacı gerçek kişilerin dayandıkları tapu ve vergi kaydı kapsamında kaldığı ve ırsen intikal ve eklemeli zilyetlikle lehlerine olağanüstü zamanaşımı yoluyla iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; dava konusu 280 ada 9 parselin içinde asli müdahil Karayolları Genel Müdürlüğünün dava ettiği ve 1972 yılında mahkeme kararıyla kamulaştırılan alan gözetilmemiş; her iki parsel bakımından da tapu ve vergi kaydının uyduğu kabul edildiği halde, dayanak tapu kaydının miktarı ve revizyon gördüğü dava dışı parseller araştırılarak kayıt uygulamasında dikkate alınmamış ve söz konusu kayıtlar usulünce uygulanmamış; vergi kaydının hukuken değer taşıması için zilyetlikle birleşmesi gerektiği gözetilerek usulünce zilyetlik araştırması yapılmamış ve zilyetlik süresinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğraflarından da yöntemine uygun şekilde yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmazlara komşu olan tüm taşınmazların kadastro tutanak örnekleri ve varsa dayanağı olan belgeler getirtilmeli; davacı gerçek kişilerin dayanak tapu kayıtlarının revizyon durumları kayıtların devrolundukları Tapu Müdürlüklerinden titizlikle araştırılarak revizyon görmüşlerse revizyon gördükleri taşınmazlara ait tespit tutanakları ve dayanağı kayıt ve belgeler celp edilmeli; dava konusu taşınmazlara ilişkin tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve teknik bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, davacı gerçek kişilerin dayandığı tapu kayıtları ile vergi kaydı, mevki ve hudutları tek tek okunarak yerel bilirkişiler yardımı ile zemine uygulanmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı; ayrıca yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, zilyetliğine ne zaman başlandığı ve evveliyatından beri kim tarafından, ne şekilde zilyet edildiği hususları ayrı ayrı sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmak suretiyle tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri, komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve tespit dayanakları olan belgelerle denetlenmeli ve beyanları arasında oluşabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden, keşif ve uygulamayı takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli ve tüm kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri düzenlenecek haritada işaret ettirilmeli; uygulamaya ilişkin mahalli bilirkişi ve tanık sözleri, çekişmeli taşınmazlara dıştan komşu taşınmazların tespit tutanağı içeriği ve varsa dayanağı olan kayıtlarla denetlenmeli; vergi kayıtları kapsamında kalan bölümler bakımından zilyetliğin de bulunması gerektiği hatırdan çıkarılmamalı; tapu ve vergi kayıtlarının çekişmeli taşınmazlara uymadığının ya da kısmen uyduğunun anlaşılması halinde, miktar fazlası bölümler yönünden usulüne uygun şekilde zilyetlik araştırması yapılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazların önceki ve mevcut niteliklerini ve ne kadar süreden beri hangi vasıfla kullanıldıklarını açıklayan, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı, gerekçeli ve fotoğraflandırılmış rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye, hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmazların hava fotoğraflarının çekildiği tarihlerdeki niteliğini ve kullanım şeklini açıklayan ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli ve bu şekilde tapu ve vergi kayıtlarının çekişmeli taşınmazlara uyup uymadığı belirlenmeli; yapılan araştırma sonucunda dava konusu taşınmazların dayanağı tapu ve vergi kayıtlarının dava konusu taşınmazlara uyduğu anlaşılsa dahi vergi kaydının ancak zilyetlikle birleştiği takdirde hukuken değer taşıdığı göz önünde bulundurulmalı; kayıt uygulaması yapılırken kayıt sınırlarında bulunan sabit / gayrisabit hudutlar tespit edilmeli; kayıt kapsamı dışında kalan bölümlere ilişkin davacılar lehine zilyetlik yoluyla iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı ve norm miktar sınırlandırılması da göz önünde bulundurulmalı; kamulaştırma krokilerinin yöntemince uygulanması suretiyle, çekişmeli taşınmazın kamulaştırılan alan içerisinde kalıp kalmadığı tespit edilmeli, kalıyorsa kamulaştırılan alan içindeki kısım kesin olarak belirlenmeli ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı ... ve arkadaşları vekilinin çekişmeli 280 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının reddi ile bu taşınmazlar hakkındaki hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asli müdahil Orman İdaresi vekili, asli müdahil ... vekili ve davalı Hazine vekilinin dava konusu 280 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile bu parseller hakkındaki hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ... duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 3.815,00 TL avukatlık ücretinin davacılar ... ve arkadaşlarından alınarak ... duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalı Hazineye verilmesine, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29.20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 51.50 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 22.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.