3. Hukuk Dairesi 2011/22906 E. , 2012/1124 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili; davalının eşine hakaret ve darp uygulamaya başladığını, davacının davalının bir başka kadınla ilişkisi olduğundan şüphelendiğini, müşterek evinin elektriklerinin kesilmesine neden olduğunu, davacının müşterek haneden ayrılıp ev kiralayarak çocuklarının bakımını kendi başına üstlendiğini, bu nedenlerle davacı lehine aylık 500,00 TL ve bakımındaki çocuklar ... ve ... için 350,00 şer TL tedbir nafakalarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; davacının kıskançlıkları yüzünden yıllardır devamlı tartışmalar yaşanmakta olduğunu, konutun 46.000,00 TL ye satılması üzerine 27.000,00 TL sinin davacı adına bankaya yatırıldığını, davacının durup dururken davalının evde bulunmadığı sırada eşyaları alarak evi terk etmesi nedeni ile davanın reddini talep ettiklerini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı ... lehine aylık 300,00 TL, bakımındaki müşterek küçük çocuklardan ... lehine aylık 200,00 TL, diğer müşterek küçük çocuk ... lehine aylık 175,00 TL tedbir nafakalarının davalıdan alınarak kendi adına asaleten çocuklarına temsilen davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.TMK"nun 197.maddesi uyarınca, eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK.md.186/son).Mahkemece, davacının darp edilmekle ayrı yaşamakta haklı olduğu kabul edilmiş, ayrı ev kiralaması ve giderleri nazara alınarak tedbir nafakası takdir edilmiştir. Mahkemece dinlenen tarafsız tanık beyanları görgüye dayalı olmayıp, duyuma dayalı ise de, müşterek çocuğun beyanı karşısında davacının ayrı yaşamakta haklı olduğu kabul edilmelidir. Davacı davalının konutunu satmak suretiyle bedelini kendisine harcadığını beyan etmiş ise de, davalının sunduğu banka dekontu ve davacı beyanından konut bedelinin yarısı olan 27.000,00 TL’nin davacı adına bankaya yatırıldığı anlaşılmaktadır.Ayrıca, davacı kadının ekonomik ve sosyal durumlarının tespitine ilişkin müzekkere cevabında Karabük iline annesinin yanına gittiği ve orada yaşadığı, yeni adresinin bilinmediğinin belirtildiği görülmüştür. Özetlenen bu duruma göre davacının bir kısım beyanları somut deliller ile desteklenmemiştir. Yine davacı tarafından dosyaya kira sözleşmesi de sunulmadığı halde, afaki beyanlar üzerine konut kiraladığı kabul edilerek yüksek nafaka taktiri doğru görülmemiştir. O halde, davacının ve müşterek çocukların yeni adresinden ekonomik ve sosyal durumu zabıta marifetiyle araştırılmak, okul kayıtları getirtilmek, tarafların üzerlerine kayıtlı mal varlığı bulunup bulunmadığı ve davacı adına bankaya yatırıldığı anlaşılan 27.000,00 TL’nin akıbeti araştırılmak suretiyle sonucuna göre TMK"nun 4.maddesi gereğince “hakkaniyet” ilkesi dikkate alınarak uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ile yüksek nafakaya hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.