20. Hukuk Dairesi 2012/15054 E. , 2013/4550 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... Beldesi 177 ada 31 parsel sayılı 11.131,54 m² yüzölçümündeki taşınmaz, arsa niteliği ile üzerindeki evin ..."a ait olduğu şerh edilerek Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin (A) ve (B) harfli 415,21 m² ve 177,23 m²"lik bölümlerin 177 ada 32 parsele eklenerek orman niteliği ile Hazine, (C) harfli 10.539,10 m²"lik bölümün ise arsa niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, davacı ... Yönetimi ve davalılardan ... tarafından hükmün temyiz edilmesi üzerine, Dairece ret - bozma kararı verilmiştir.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2008/7922-11925 sayılı 25.09.2008 günlü red- bozma kararında özetle; [Dosyanın incelenmesinde, davacı ... Yönetiminin Hazineyi davalı göstererek kadastro tespitine itiraz davası açtığı, çekişmeli taşınmazın Hazine adına tesbit edildiği ve üzerindeki evle ilgili olarak gerçek kişi lehine şerh verildiği, lehine şerh verilen ....’ın yargılama sırasında davaya dahil edildiği, bundan ayrı olarak, çekişmeli taşınmazın belediye hudutları içinde olması nedeniyle Kilimli Belediye Başkanlığının da davaya dahil edildiği, Belediye Başkanlığının kendisini vekil ile temsil ettirdiği ve karar başlığında davalı olarak ... ile Ali Polat mirasçılarının gösterildiği anlaşılmaktadır.
1) Kilimli Belediye Başkanlığının esasa ilişkin temyiz itirazları yönünden;
Eldeki dava kadastro tespitine itiraz davası olup malik hanesi boş olmadığı gibi tespit maliki olan Hazine ve lehine şerh verilen gerçek kişi davalı durumundadır. Tespit maliki olmayan Belediyeye husumet düşmez. Bu durumda, çekişmeli taşınmazın sadece belediye hudutları içinde olması nedeniyle Kilimli Belediye Başkanlığının davaya dahil edilmesi ve karar başlığında davalı olarak gösterilmesi belediyeye taraf sıfatı kazandırmayacaktır. Belirtilen sebeplerle Kilimli Belediye Başkanlığının esasa ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Kilimli Belediye Başkanlığının yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin olarak temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, hükmün 2. bendinin 5. fıkrasında davada taraf sıfatı olmayan Kilimli Belediye Başkanlığından alınmak sureti ile davacı ... Yönetimi lehine vekalet ücreti takdir edilmesi ve 7. fıkrada ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 450.00.- YTL vekalet ücretinin Orman Yönetiminden alınarak davalı Hazineye verilmesi şeklinde hüküm kurulması, Kilimli Belediye Başkanlığının davada taraf olmamasına rağmen aleyhine hüküm kurulmuş olması nedeniyle doğru görülmemiştir.
3) Davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarına gelince;
Öncelikle; mahkemece, davalı Hazinenin ve Ali Polat mirasçılarından olan ..."ın karar başlığında gösterilmemesi ve kendilerine karar tebligatının yapılmaması doğru değildir.
Hükme esas alınan uzman orman ve fenni bilirkişilerin düzenlediği müşterek raporda çekişmeli 31 parselin (A) ve (B) harfli bölümlerinin yörede 1972 yılında yapılan orman kadastro çalışmasında orman sınırları içinde kaldığı, (C) harfli 10.603.41 m2"lik bölümünün ise orman sınırları dışında kaldığı açıklanarak taşınmazın orman tahdit haritasına göre konumunu gösteren kroki sunmuşlardır. Ancak, dosya içinde orman tahditine ilişkin çalışma tutanakları olmadığı gibi yörede daha önce 1957 yılında yapılan arazi kadastro çalışmasında çekişmeli taşınmaz ile etrafındaki yerlerin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmaları nedeniyle kadastro harici bırakıldıkları, 1972 yılında yapılan orman tahdit haritasının ise 1957 yılındaki pafta üzerinde düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu hali ile uzman bilirkişilerce yapılan uygulama yetersizdir.
Bu nedenle; mahkemece, öncelikle 1519, 1520 ve 1521 nolu orman tahdit noktalarına ilişkin orman tahditine ilişkin çalışma tutanakları ile 1957 yılında çekişmeli taşınmazlar ile etrafındaki taşınmazları gösteren geniş kadastro çapı ilgili yerlerden istenerek dosyaya getirtilmeli, daha sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası ile 1957 yılında yapılan kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi] gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra ... hakkında açılan davanın husumetten reddine, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu Kilimli - Damarlı Beldesi 177 ada 31 nolu parselin 17.07.2012 günlü fen bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 415,21 m²"lik ve (B) ile gösterilen 177,23 m²"lik kısımların orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (C) ile gösterilen 10539,10 m²"lik kısmının arsa niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, üzerinde bulunan evin Ali Polat tarafından yaptırıldığının beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 11.08.1972 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak ve özellikle keşif sonucu uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın kısmen orman tahdidi içinde, kısmen orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu, üzerinde muhtelif meyve ağaçları ve fındık ağaçları ile ev bulunduğu, uzun süre tarım arazisi olarak kullanıldığı anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18.04.2013 günü oy birliği ile karar verildi.