Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14404
Karar No: 2013/4547
Karar Tarihi: 18.04.2013

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/14404 Esas 2013/4547 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2012/14404 E.  ,  2013/4547 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve müşterekleri ile davalı Hazine ve katılan ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında.... Köyü 104 ada 1 parsel sayılı 208,94 m² yüzölçümlü taşınmaz, belgesizden mescit ve arsası niteliği ile davalı ... adına, 103 ada 2 parsel sayılı 2756,39 m² yüzölçümlü taşınmaz Ekim 1965 tarih ve 1 sıra sayılı tapu kaydı ile bahçe niteliğiyle davacı ... adına tespit edilmiştir. Davacı, 104 ada 1 parseli 1964 yılında satın aldığını, 103 ada 2 parselin ise tapu kaydında 6407 m² olmasına rağmen adına noksan tespit edildiğini ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece, davalı 104 ada 1 sayılı parsel aleyhine açılan davanın reddi ile bu parselin 268,48 m² yüzölçümü ile davalı ... adına tespitine, Hazine aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 103 da 2 sayılı parselin kadastro tespitinin iptali ile 25.05.2009 tarihli fen bilirkişi raporunda belirtildiği gibi 3070,03 m² yüzölçümü ile davacı adına tapuya tescline karar verilmiş, hüküm davacı ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2010/9164-13090 sayılı 26.10.2010 günlü bozma kararında özetle: “Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki, davacı Ekim 1965 tarih ve 1 sıra sayılı tapu kaydına tutunarak adına tespit gören 103 ada 2 parsel sayılı taşınmazın eksik yazıldığını belirtmişse de eksik yazılan kısmın hangi taşınmazda kaldığı konusunda bir açıklama da bulunmamış, mahkemece de davacıya bu yönde bir açıklama yaptırılarak davalı taşınmazın neresi olduğu, açık şekilde belirlenmemiş, sadece fen bilirkişi raporuna göre taşınmazın sınırındaki dereden 314 m2 kadar bir yer davacının parseline eklenmiştir. Bunun yanında, davacı ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1965/120-1965/341 sayılı tescil ilâmı ile oluşan tapu kaydına dayandığı halde, tapu kaydı, tescil ilâmı ve krokisi uygulanıp kapsamı belirlenmemiş, taşınmazın sınırında orman bulunmasına rağmen orman yönünden her hangi bir araştırma yapılmamış, sınırındaki dereden yer verildiği halde, jeolog bilirkişiden rapor da alınmamıştır. O halde;
    Mahkemece, öncelikle davacının dayandığı ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1965/120 - 1965/341 sayılı tescil dosyası ile Ekim 1965 tarih ve 1 sıra sayılı tapu kaydı varsa tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, ondan sonra yörede orman kadastrosu kesinleşmişse orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, yeniden yapılacak keşifle öncelikle davacıya eksik yazıldığını iddia ettiği ve dava ettiği yer açıklattırılarak davalı yer belirlenmeli, usûlüne uygun orman araştırması yapılmalı, noksanlığın tamamlanması istenilen taşınmazlar belirlendikten sonra bu taşınmazlara
    ait kadastro tutanakları itirazlı hale getirilip tespit malikleri davadan haberdar edilerek (Orman Yönetimi vs.) taraf teşkili sağlanmalı, davacıya ait tapu kaydının dayandığı tescil ilâmı ve krokisi 3402 sayılı Kanunun 20/A maddesi gereğince yerine uygulanıp kapsamı belirlenmeli, tescil ilâmının tescil davasında taraf olmayanları bağlamayacağı düşünülmeli ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Orman Yönetimi 07.05.2011 günlü dilekçe ile taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tescilleri istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacının birleşen 2006/182 esas sayılı davasının reddine ve ....Köyü 104 ada 1 nolu parselin tespit gibi tapuya tesciline, asıl davanın kısmen kabulüne ve 03.11.2011 günlü bilirkişi krokisinde 26, 24, 25, 27, 6 ve 26 noktaların içi olan ve (A) ile gösterilen 2155,74 m²"lik kısım ile 29, 4, 3 ve 29 noktaların içi olan ve (B) ile gösterilen 139,67 m²"lik kısmın kesinleşmiş orman sınırları içerisinde olduğu, davacı vekilinin orman idaresine karşı olan davadan feragat ettiği görülmekle bu bölümler yönünden davanın reddine, 103 ada 1 nolu parselin kadastro tespitinin iptaline, 03.11.2011 günlü bilirkişi krokisinde (C) ile gösterilen 208,92 m²"lik kısmın tespit gibi Hazine adına tesciline, kalan (D) ile gösterilen 1137,75 m²"lik kısmının payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tescillerine , 28 ilâ 14 noktalarının içi olan ve (E) ile gösterilen 228,81 m², 18 ilâ 21 noktalarının içi olan ve (F) ile gösterilen 103,78 m²"lik kısımların payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm davacılar ... ve müşterekleri ile davalı Hazine ve katılan ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Bölgede 12.09.1996’da altı aylık ilan sonucu kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
    1) Dava konusu taşınmazlardan (A) ve (B) ile gösterilen bölümlerin kesinleşen orman sınırları içerisinde kaldığı, 104 ada 1 nolu taşınmazın köy tüzel kişiliğinin kullanımında mescit ve arsası niteliğinde olduğu anlaşıldığından, katılan ... Yönetiminin (A) ve (B) ile gösterilen bölümlere ve davacıların 104 ada 1 nolu parsele yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
    2) ....Köyü Hazine adına ham toprak niteliğiyle tapuda kayıtlı olan 103 ada 1 nolu parselin (D) ile gösterilen bölümüne yönelik davalı Hazine ve katılan ... Yönetiminin, 103 ada 2 nolu taşınmaza yönelik davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli (D) ile gösterilen taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gibi bu bölümün Hazinenin taraf olduğu ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1965/120- 341 sayılı 21.09.1965 günlü tescil ilâmıyla oluşan tapu kaydı kapsamında kaldığı, Hazine yönünden kesin hüküm oluşturduğu belirlenerek yazılı biçimde davacılar adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; hükme esas alınan 03.11.2011 günlü bilirkişi raporunda 103 ada 1 nolu parselden geriye kalan (D) ile gösterilen bölüm “928,83 m²” olarak açıklandığı halde, mahkemece, parselin tamamı olan “ 1137,75 m²"nin” davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş olması, yine ....Köyü 103 ada 2 nolu taşınmaz dava konusu olmadığından olağan usûle göre kesinleştirilmesi için kadastro tutanak aslının kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, bu parsel hakkında hiç hüküm kurulmamış olması doğru değil ise de; bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 2. bendinin (B) bölümünde yer alan “...(D) ile gösterilen 1137,75 m²"lik ” kısmının çıkarılarak bunun yerine; “ …(D)

    ile gösterilen 928,83 m²"lik” cümlesinin yazılması, yine hükme (L) bendi olarak; “....Köyü 103 ada 2 nolu taşınmaz dava konusu olmadığından olağan usûle göre kesinleştirilmesi için kadastro tutanak aslının kadastro müdürlüğüne gönderilmesine” bendinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.M.U.K."nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA karar vermek gerekmiştir.
    3) Davacılar adına tescile karar verilen (E) ve (F) ile gösterilen taşınmazlara ilişkin temyiz itirazları yönünden; Kadastro mahkemesinin görevi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Dava konusu yerlerin dere yatağı oldukları, haklarında kadastro tutanağı düzenlenmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın çözüm yeri genel mahkemeler olacağından öncelikle kamu düzenine ilişkin olan görev konusu mahkemece re"sen gözönüne alınarak ( E) ve (F) ile gösterilen bölümler yönünden davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle işin esasının incelenerek davanın kabulüne karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, katılan ... Yönetiminin (A) ve (B) ile gösterilen bölümlere ilişkin ve davacıların 104 ada 1 parsele ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının REDDİNE,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, 103 ada 1 nolu parselin (D) ile gösterilen bölümüne yönelik davalılar Hazine ve katılan ... Yönetimi ile 103 ada 2 nolu taşınmaza yönelik davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    3) Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle, davalı Hazine ve katılan ... Yönetiminin (E) ve (F) ile gösterilen bölümlere ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 18.04.2013 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi