10. Hukuk Dairesi 2014/4770 E. , 2015/5032 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, ... Sigorta Rejimine giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıç tarihi olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile hak ettiği aylıkların yasal faiziyle birlikte tahisi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi..... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- a- 31.12.2012 günlü borçlanma başvurusu ile....."da geçen bir kısım yurtdışı çalışma süresini 5510 sayılı Kanun"un 4/1-a maddesinde öngörülen sigortalılık niteliğinde borçlanan davacının 25.05.1981 tarihinden itibaren..... Sigorta Rejimi kapsamında çalışmasının bulunduğunun anlaşılması karşısında; Türkiye Cumhuriyeti ile.... arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29’uncu maddesi uygulanmak suretiyle.....Sigorta Rejimine giriş tarihinin Türkiye"de de sigorta başlangıç tarihi olduğunun kabulü gerekir. Ancak, 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanunun 79"uncu maddesi ile değişik 3201 sayılı Kanunun 1"inci maddesi uyarınca sigortalı 18 yaşını ikmal ettiği tarihten itibaren Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen borçlanmaya esas süreleri borçlanabileceğinden, sigorta başlangıç tarihinin belirlenmesinde de 18 yaşını ikmal ettiği tarihin nazara alınması; bir başka deyişle.....Sigorta Rejimine 18 yaşından önce girse dahi sigorta başlangıç tarihinin 18 yaşını ikmal ettiği tarih olarak belirlenmesi gerekirken, anılan tarih öncesini de içerecek şekilde tespit hükmü kurulması isabetsizdir.
b- Yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarının yurtdışında geçen hizmetlerinin borçlandırılarak, ülkemiz sosyal güvenlik mevzuatında malullük, yaşlılık ve ölüm hallerinde Türkiye’de geçmiş hizmet gibi değerlendirilmesini sağlamak amacıyla kabul edilen 3201 sayılı Kanun hükümleri uyarınca borçlandırılan sürelere dayalı olarak hangi şartlarda aylık bağlanacağı anılan Kanunun 6"ncı maddesinde belirlenmiştir. Tahsis yapılabilmesi için aranan koşullardan birisi, yurda kesin dönülmüş olmasıdır.
Somut olayda; hükme esas alınan 27.09.2012 tarihli.... Sigorta Mercii yazısında davacının en son 25.09.2012 tarihinde ....."da çalıştığı belirtilmekte olup,
kesin dönüş şartının gerçekleşip gerçekleşmediği anlaşılamamaktadır. Bu nedenle yeni tarihli bir ..... Sigorta Mercii yazısı celbedilerek davacının tahsis talep tarihi itibariyle kesin dönüş şartını yerine getirip getirmediği tespit edilmeli; daha sonraki bir tarihte kesin dönüş şartı oluştuğunun anlaşılması halinde yaşlılık aylığı tahsis tarihi de buna göre belirlenmelidir.
c- Mahkemelerin her türlü kararlarının, gerekçeli ve açık olması.....nın 141"inci maddesi gereğidir. Mahkeme hükmünün gerekçesinde ve bir hükümde nelerin bulunması gerektiği Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297"nci maddesinde gösterilmiştir. Bu maddenin “c” bendine göre, mahkeme kararında tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin açıkça gösterilmesi ve hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması zorunludur.
Öte yandan; davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 60, 5510 sayılı Kanun’un 28 ve 3201 sayılı Kanunun 6’ncı maddelerinde yaşlılık aylığından yararlanma koşulları öngörülmüştür. Sigortalıya, yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için kural olarak maddede (ve 5510 sayılı Kanunun 106’ncı maddesi ile yürürlüğü devam eden 506 sayılı Kanun’un geçici 81’inci maddesinde) belirlenen yaşa ulaşmış olmak, belirli bir süre prim ödemek, kesin dönüş yapmış olmak ve talepte bulunmak gerekir. Yaşlılık aylığı tüm bu şartların yerine getirilmesiyle birlikte yazılı istekte bulunulan tarihi takip eden aybaşından itibaren bağlanacaktır. Bu nedenle, tahsis koşullarını yerine getirmesine bağlı olarak davacıya ancak tahsis talep tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanabilecekken; “...tahsis talep tarihinden itibaren davacıya aylık bağlanmasına...” şeklinde infazda tereddüte de neden olabilecek bir hüküm kurulması isbetsizdir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma gerekir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.