MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ..., .... köyünde bulunan 887 parsel sayılı 2000 m² yüzölçümündeki taşınmazın tarla niteliği ile tapulama çalışmalarında davalı adına tesbit edildiğini, Orman Kanununun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulama çalışmasında taşınmazın 312.38 m²"lik kısmının 2/B alan içerisinde kaldığını ileri sürerek, 887 parsel sayılı taşınmaz tapusunun iptali ile 2/B alanı içerisinde kalan kısmının Hazine adına tapuya tesciline, taşınmaz hakkında karar verilinceye kadar 3. kişilere intikalini önlemek amacı ile taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi talebiyle dava açmıştır.
Mahkemece taşınmazın yapılan orman araştırması sonucu orman sayılmayan yerlerden olduğu, taşınmaz tapusunun tapulama mahkemesinin 1983/230 Esas ve 1984/324 Karar sayılı ilâmı ile tesbit olduğu ve kararın kesinleştiği açıklanarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Orman Kanuna göre yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddesine göre yapılan ve 02.07.2008 yılında ilân edilen çalışmalar bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, toplanan delillere, kararın dayandığı gerekçeye ve kadastro tesbitine karşı 1979 yılında Orman Yönetiminin, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla açtığı davanın reddine karar verildiği ve kararın, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 30/05/1991 tarihi ve 1985/5325 E. - 1988/6111 K. sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, yine, orman kadastrosunun 14/02/1979 tarihinde ilân edildiği, tesbit tarihine göre, orman kadastrosu kesinleşmediği ve mülkiyet durumu ile orman tahdit konusunun bu davanın kesinleşmesi ile belirleneceği, bu durumda, orman sayılmayan yerlerden olduğu hükmen belirlenen taşınmazın 2/B madde uygulamalarına konu olamayacağı gözetilerek mahkemece davanının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 17/04/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.