19. Hukuk Dairesi 2016/12270 E. , 2017/271 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin ... "ta işyeri sahibi olduğunu, 14.09.2011 tarihinde restaurantta yenen yemek nedeniyle 33.000,00 TL bedelin 2 müşteri tarafından 5 farklı kredi kartı ile ödendiğini, kredi kartlarının davalı bankanın POS makinesinden geçirildiğini ve onay alındığını, davalı bankanın hesaba bloke koyarak geçen süreye rağmen müvekkiline parayı ödemediğini ileri sürerek, işlem bedeli 33.000.00 TL"nin işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili banka ile davacı arasında üye işyeri sözleşmesi imzalandığını, dava konusu kredi kartı satış işlemlerinde kredi kartlarının yurtdışı bankalarına ait olduğunu, kredi kartı hamilinin işlemlerin sahte olduğunu öne sürerek itiraz ettiğini, bu itirazın müvekkili bankaya iletilmesi üzerine “chargeback” olarak adlandırılan sürecin başladığını, buna göre müvekkilinin hesaplara 180 gün bloke koyma hakkı olduğunu, kanıtlanamayan bedel nedeniyle yurtdışı bankaya ödenmek zorunda kalınan tutarın davacı işyerinin hesabından tahsil edildiğini, iki işleme ait bedelin davacıya 28.08.2012 tarihinde ödendiğini, dava konusu tutarın 21.000,00 TL olması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece verilen, yargılama aşamasında davacıya ödenen kısım yönünden karar verilmesine yer olmadığı, fazlaya dair talebin reddi kararı, Yüksek Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin 23/03/2015 tarih; 2015/2797 E. - 2015/4011 K. sayılı ilamı ile “Davacıya dava sırasında yapılan ödemenin neye göre yapıldığı, uyuşmazlık konusu bedelin kart sahibi yabancı banka tarafından davalı bankaya ödenip ödenmediği, kart çıkaran kuruluş tarafından başlatılmış bir chargeback işlemi olup olmadığı ve davalı bankanın bu işlem sonucunda dava dışı kart çıkaran kuruluştan tahsil ettiği parayı anılan kuruluşa chargeback süresi içinde iade edip etmediği, paranın halen davalı bankada mevcut olup olmadığı, konusunda gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. ” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı işyerinin 5 kartla yapılan ödemelerden 2 kredi kartından gerçekleştirilenlere yönelik belge sunabildiği, diğer kredi kartlarıyla yapılan ödemelere ilişkin belge sunulmadığı, diğer kartlarla yapılan ödemeler hakkında ise kart hamili yabancı banka tarafından davalı bankaya bir ödeme yapılmamış olduğu, harcama bedellerinin üye işyeri hesabına geçirilmediği, ödemeye aracılık eden davalı bankanın, bu tutarlardan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle, davanın 14.300,00-TL alacak yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 18.700,00-TL ‘ lik alacak yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, üye işyeri sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece verilen ilk kararın temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin kararıyla hüküm bozulmuştur. Bozma ilamı uyarınca mahkemece bankacılık konusunda uzman bir bilirkişi aracılığıyla banka kayıt ve defterleri üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle tarafların iddia ve savunmaları ile dosya içindeki belgeler değerlendirilerek ve Yargıtay denetimine elverişli rapor aldırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece bilirkişi raporu alınmaksızın karar verilmiş olması doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.