20. Ceza Dairesi 2018/5823 E. , 2019/4223 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İzmir (Kapatılan) 7.Sulh Ceza Mahkemesinin 30/09/2010 tarihli ve 2010/898 esas ve 2010/1501 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 19/11/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda 06/04/2010 tarihli, 2010/32497 soruşturma, 2010/18658 esas ve 2010/12504 sayılı iddianame ile TCK’nın 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2- Yapılan yargılama sonucunda kanun yararına bozma istemine konu İzmir 7.Sulh Ceza Mahkemesinin 30/09/2010 tarihli, 2010/898 esas ve 2010/1501 sayılı karar ile savunması alınmadan TCK’nın 191/2.maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 22/02/2011 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği, infazı için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
3- İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemelerine başlandığı, sanığın müdürlüğe başvurduğu,denetim planı hazırlandığı, 20/03/2012 tarihinde hastaneye sevkedildiği, hastanedeki 14/06/2012 tarihli randevusuna gitmediğinin bildirilmesi üzerine 02/07/2012 tarihli uyarı yazısı ile uyarıldığı,uyarı yazısının 02/07/2012 tarihinde müdürlükte elden tebliğ edildiği ve aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, tedavi programına uyduğundan tedavisine son verildiği, 05/12/2012 tarihli rehberlik randevusuna gitmemesi üzerine ikinci ihlal nedeniyle dosyanın kapatılarak 05/09/2013 tarihinde savcılığa gönderildiği,
4- İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının mahkemeye bildirimde bulunması üzerine, dosyanın İzmir 7.Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/1042 esasına kaydedildiği, savunmasının alınması amacıyla yakalama emri çıkarıldığı, kanuni değişiklikle Sulh Ceza Mahkemesinin görevi sona erdiğinden dosyanın İzmir 28.Asliye Ceza Mahkemesine devredilerek 2014/68 esas numarasını aldığı, İzmir 28.Asliye Ceza Mahkemesinin 03/07/2018 tarihli ara kararı ile; tedavi ve denetimli serbestlik kararı sanığın savunması alınmadan verilmiş olduğundan savcılıktan yazılı emir yoluna gidilmesi yönünden değerlendirme yapılmasının talep edildiği, ara kararının sonucunun bekletici mesele yapıldığı,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak veya kullanmak suçundan sanık ... hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun’un 191/5 maddesi uyarınca sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uygun davranması halinde kamu davasının düşürülmesine, denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması halinde kamu davasına devamla hüküm verileceğine dair İzmir (Kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 30/09/2010 tarihli ve 2010/898 esas, 2010/1501 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 193. maddesinde yer alan, “(1) Kanunun ayrık tuttuğu hâller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz. Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar verilir. (2) Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, mahkemece duruşma açılmasını müteakip, sanığın celp edilmesi, varsa diyecekleri sorulup, savunması alındıktan sonra anılan fıkra uyarınca değerlendirme yapılıp hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, sanığın savunması alınmadan yokluğunda karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İzmir (Kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 30/09/2010 tarihli ve 2010/898 esas, 2010/1501 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
İncelenen dosyadan; İzmir (Kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 30/09/2010 tarihli ve 2010/898 esas, 2010/1501 sayılı kararı ile, sanık savunması alınmadan sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/2 maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 22/02/2011 tarihinde kanun yoluna gidilmeden kesinleştiği anlaşılmaktadır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 193. maddesinde yer alan,
(1) Kanunun ayrık tuttuğu hâller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz. Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar verilir.
(2) Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir.” şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında; mahkumiyet hükmü olmayan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine mahkemece sanığın sorgusu yapılmadan karar verilebileceği, mahkeme kararının kanuna uygun olduğu anlaşıldığından kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
D) Karar:
Açıklanan nedenlerle;
İzmir (Kapatılan) 7.Sulh Ceza Mahkemesinin 30/09/2010 tarihli ve 2010/898 esas, 2010/1501 sayılı kararına ilişkin yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 10/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.