3. Hukuk Dairesi 2011/18006 E. , 2012/1098 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 7.500.00 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada; ortak muristen kalan 2627/6 ve 1913/1 parsel sayılı taşınmazları davalının kiraya verdiği, davacının gayrimenkullerden faydalanamadığı ileri sürülerek; 2627/6 nolu parsel için 3.500,00 TL, 1913/1 nolu parsel için 4.000,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir.
Davalı; dava konusu taşınmazlardan üzerinde bina bulunan 2627/6 parsel sayılı taşınmazın 1. katındaki dairede annesi ile birlikte oturduklarını, 2. katındaki dairede dava dışı kardeşinin eşyalarının bulunduğunu, 3. katındaki daireyi kardeşlerinden ..."nin kiraya verdiğini, yalnızca zemin kattaki daireyi kendisinin kiraya verdiğini, kirayı binanın ortak giderlerine harcadığını, zemin kattaki dairenin kirasından davacının hissesine düşen bilirkişi tarafından belirlenecek kısmı ödemeye hazır olduğunu ancak yapılacak hesaplamada ortak giderlerin gözönünde bulundurulması gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, 2627/6 parsel sayılı taşınmaz için toplam 6.651,15 TL ecrimisilin davalıdan tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Yerel Mahkeme kararının aşağıdaki nedenlerle bozulması gerekmiştir;1-Mirasçılar ancak murisin vefatından sonrası için ecrimisil isteyebilirler. Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda ecrimisil hesabı murisin ölümünden önceki tarihten başlayarak yapılmıştır.Murisin ölüm tarihinden öncesi için ecrimisil hesabı yapılması yanlış olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Ecrimisil talebinde bulunan davacının öncelikle davalının kullanımını kanıtlanması gerekir. Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda da; binanın 1. katında davalının annesi ile birlikte oturduğu, 2. katta dava dışı ... isimli kişinin oturduğu; 3. katta tarafların kardeşi dava dışı ..."un oturduğu rapor edilmiş, buna rağmen tüm binadan davalı kira geliri elde ediyormuş gibi ecrimisil hesabı yapılmıştır. Bu nedenle mahkemece, 2. ve 3. kattaki dairelerden yararlanan dava dışı kişilerin yararlanma şekilleri tam olarak araştırılmadan, bu daireler açısından davalının davalı sıfatı bulunup bulunmadığı gözardı edilerek, hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
3-İştirak halinde mülkiyette kural olarak intifadan men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men dava şartı niteliğinde olduğundan gerçekleşip gerçekleşmediğinin mahkemece re"sen araştırılarak saptanması gerekmektedir. Somut olayda; taraflar kardeş olup, dava konusu taşınmazlara iştirak halinde malikdirler. Bu nedenle davalının annesi ile birlikte oturduğunu söylediği 1. kattaki daire açısından intifadan men şartına ilişkin deliller araştırılıp toplanmadan hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
4-Ecrimisil, kötüniyetli şagilin ödemek zorunda olduğu tazminat olup, en azı kira geliri, en çoğu ise tam gelir yoksunluğudur. İlke olarak kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest koşullarda getirebileceği kira parası rayice göre belirlenir. Sonraki dönemler için ise, ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak koşulu ile rayiç değerlere göre takdir edilir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, emsal değerlendirmesi yapılmamış, kiraya etki eden taşınmaza ait özellikler somut şekilde açıklanmamıştır. Bu yönüyle de yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
5-Hükümde asıl ve yardımcı taleplerin hepsi hakkında karar verilmelidir. Somut olayda Yerel Mahkeme yalnızca 2627/6 nolu parsel için hüküm kurmuş olup, dava konusu 1913/1 nolu parsel ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması da bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,18.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.