MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-Sanıklar ... ve ... hakkında; TCK"nın 37/1 maddesinin yollamasıyla 157/1, 52/2-4, 53/1, 58/6. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis ve 1.500 gün karşılığı 30.000 TL adli para cezası, tekerrür
2-Sanık ... hakkında; TCK"nın 37/1 maddesinin yollamasıyla 157/1, 52/2-4, 53/1. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis ve 1.500 gün karşılığı 3.000 TL adli para cezası, tekerrür

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Asker arkadaşı olan katılanı cep telefonundan arayarak katılana teyzesinin çocuklarının boş evde gömü altın bulduklarını söyleyip altınlardan bir tanesinin resmini katılana internet üzerinden gönderen ve katılanı altınları satın almak üzere ... ilçesine çağırarak buluşan sanık ..."ın, sanıklardan ..."i... olarak, deli numarası yapan sanık ..."i ise... olarak tanıttığı, sanıkların katılana çuval içindede 200-300 adet altınları göstererek katılana bir 1 adet gerçek altını 300 TL"ye sattıkları, katılanın altını alarak sanıkların yanından ayrıldığı ve kuyumcuya göstererek gerçek olduğunu öğrenmesi üzerine tekrar ... ilçesine gelerek altınları almaya karar verdiği, sanıkların katılana 4 adet daha altın vererek katılandan 5.450 TL aldıkları, katılanın geriye kalan altınları da almak istediğini söylemesi üzerine sanıklar ile katılanın bir sonraki gün buluştukları ve sanıkların katılandan 29.250 TL alarak altınları getiriyoruz diyerek katılanın yanından ayrılarak kaçtıkları olayda; sanıkların söz ve davranışlarıyla katılanda güven tesis ettikten sonra hileli ve aldatıcı hareketlerle katılandan haksız yarar sağladıklarından eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen ve Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar ... ve ... müdafiinin
yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın, diğer sanıklarla fikir ve eylem birliği içinde söz ve davranışlarıyla katılanda güven tesis ettikten sonra hileli ve aldatıcı hareketlerle katılandan haksız yarar sağladığından eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen ve Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın tekerrüre esas alınan sabıkasındaki; .... Sulh Ceza Mahkemesinin 27/11/2008 tarih ve 2007/1136 E- 2008/1119 K, sayılı ilamındaki 45 gün karşılığı 900 TL adli para cezasının kesin olarak verildiğinden ve tekerrüre esas alınamayacak nitelikte olduğu ve tekerrüre esas başkaca sabıkası olmadığı da nazara alınmayarak sanık hakkında hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Kanun"un 58/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 31/03/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.