Esas No: 2021/466
Karar No: 2021/1287
Karar Tarihi: 12.03.2021
Danıştay 12. Daire 2021/466 Esas 2021/1287 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/466
Karar No : 2021/1287
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Yozgat İli, … Camii İmam-Hatibi olarak görev yapan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5/1-(b) maddesinde yer alan ortak nitelik niteliği kaybettiğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin … tarih ve E:… sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının dini nikahla evlendiği yabancı uyruklu mülteci kişi (S.S.M.) ile evlerine yardım götürme vesilesiyle tanıştığı, resmi nikahlı eşinin rahatsız olduğundan bahisle bu kişi ile evlilik yapmak istemesi üzerine 23/05/2017 tarihinde cami cemaatinden emekli vaiz A.Ş., S.S.M., S.S.M.'nin annesi ve üvey babasının hazır bulunduğu bir ortamda dini nikah akdinin yapıldığı, davacının nikaha ilişkin ailesinin bilgisinin olduğunu iddia ettiği, ancak resmi nikahlı eşi F.A.'nın bundan haberinin olmadığını ve durumu yurt dışındaki yakınından öğrendiğini beyan ettiği, üvey babanın ayrı bir ev tutulmasını şart kılması üzerine davacının Z.E. adlı kişinin evini kiraladığı, ev sahibi Z.E.'nin ifadesinde özetle; evi kiralarken davacının Z.E.'ye kardeşinin oturacağını söylediğini, birgün Z.E. eve gittiğinde, içeride davacı ile beraber bir erkek ve iki kadın olduğunu görünce, davacının bunların birinin abisi, birinin abisinin eşi, diğerinin de kendi eşi (S.S.M.) olduğunu, mahalleye de kendisini imam-hatip olarak değil köy işlerinde çalışıyor olarak tanıttığını beyan ettiği, emekli vaiz olup mültecilere tercüman olarak yardım eden A.Ş. adlı kişi ifadesinde; davacının yaptığı dini nikahtan ilk eşi ve ailesinin haberi olmadığını, ailesinden gizlice evlendiği için S.S.M.'nın yanına gidip gelirken komşuların 'Hoca zina ediyor' diye olumsuz dedikodu yaptıklarını beyan ettiği, aynı camiide birlikte görev yaptığı H.D. adlı kişinin ifadesinde ise; davacının yurtdışı iznini alıp Irak'a gitmesinden sonra etrafta Iraklı bir bayanla evlendiği ve onu ziyaret etmek için Irak'a gittiği konusunda bazı duyumlarının olduğunu, bu duyumlar üzerine davacıya Irak'a gitme sebebini sorduğunda davacının türbeleri ziyaret amaçlı gittiğini dile getirdiğini beyan ettiği, ayrıca soruşturma dosyasında sosyal medyada paylaşılan ve birlikte olduklarına ilişkin fotoğrafların olduğunun görüldüğü, bu durumda, "atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan unvanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak" şeklindeki özel şartı memuriyeti devam ederken kaybettiği anlaşılan davacının Diyanet işleri Başkanlığındaki görevinin sona erdirilmesine yönelik tesis edilmiş dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, meslek hayatında başarılı olduğu, hakkında düzenlenen soruşturma raporunun tarafsız ve objektif olmadığı, savunmasının dikkate alınmadığı, S.S.M ile arasındaki evlenme akdinin aleni ve geçerli olduğu, bu evliliğin İslam hukukuna uygun olduğu, tesis edilen dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin ususle ve hukuka uygun olduğu belirtilerek temyiz istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı kararı uyarınca Dairemize devredilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 12/03/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.