12. Ceza Dairesi 2021/2122 E. , 2021/6920 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Mudanya 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : 2863 sayılı Yasaya muhalefet, imar kirliliğine neden olmak
Hüküm : 1- Sanık ... hakkında 2863 sayılı Kanuna muhalefet ve imar kirliliğine neden olmak suçlarından;
CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat
2- Sanıklar ... ve ... hakkında 2863 sayılı Kanuna muhalefet suçundan; CMK’nın 223/2-c maddeleri uyarınca ayrı ayrı beraat
3- Sanıklar ... ve ... hakkında imar kirliliğine neden olmak suçundan; TCK’nın 184/5 ve CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca düşme
4- Sanık ... hakkında; TCK’nın 44/1. maddesi delaletiyle 2863 sayılı Kanunun 65/b, TCK’nın 62, 52/2-4, 53, CMK’nın 231/5. maddeleri uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Sanıklar ..., ... ve ...’nın beraatine ilişkin hükümler katılan Kültür ve Turizm Bakanlığı vekili ile müşteki Mudanya Belediye Başkanlığı vekili tarafından, imar kirliliğine neden olmak suçundan sanıklar ... ve ... hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine ilişkin hüküm katılan Kültür ve Turizm Bakanlığı vekili tarafından, sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar müşteki Mudanya Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
A-Sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, müşteki vekilinin temyiz isteminin, itiraz mahiyetinde değerlendirilmesi suretiyle CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca gereği merciince yapılmak üzere dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
B-Katılan Kültür ve Turizm Bakanlığı vekilinin, sanıklar ... ve ... hakkında imar kirliliğine neden olmak suçundan tesis edilen düşme kararları yönünden temyiz isteminin incelenmesinde;
Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu, gerekse Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11/04/2000 gün ve 65–69, 22/10/2002 gün ve 234–366, 04/07/2006 gün ve 127–180, 03/05/2011 gün ve 155–80, 21/02/2012 gün ve 279–55, 15/04/2014 gün ve 599-190, 28/03/2017 gün ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25/03/2003 gün ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında; katılan Kültür ve Turizm Bakanlığının, imar kirliliğine neden olmak suçundan açılan davaya katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, katılan Kültür ve Turizm Bakanlığı vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE,
C-Müşteki Belediye Başkanlığı vekilinin 2863 sayılı Kanuna muhalefet suçundan tesis edilen beraat kararları yönünden temyiz isteminin incelenmesinde;
Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu, gerekse Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11/04/2000 gün ve 65–69, 22/10/2002 gün ve 234–366, 04/07/2006 gün ve 127–180, 03/05/2011 gün ve 155–80, 21/02/2012 gün ve 279–55, 15/04/2014 gün ve 599-190, 28/03/2017 gün ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25/03/2003 gün ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında; müşteki Mudanya Belediye Başkanlığının, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan açılan davaya katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, müşteki Mudanya Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE,
D-Sanık ... hakkında imar kirliliğine neden olmak ve 2863 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından verilen beraat kararlarına yönelik katılan vekili ile müşteki vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde ise;
468 sayılı parsel ile ilgili olarak bilirkişi raporlarında belirtilen ve dava konusu edilmeyen, kumandalı, açılır kapanır güneşlik tente ile ilgili Sanık ... hakkında zamanaşımı süresince dava açılması mümkün görülmüştür.
Müşteki Mudanya Belediye Başkanlığına duruşma günü bildirilmediğinden, 5271 sayılı CMK"nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, imar kirliliğine neden olmak suçundan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan şikayetçi kurumun, 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına, vekilinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında 468 parselde tescilli yapı bitişiğindeki ... Restaurantta izin alınmaksızın ahşap sundurma yaptığı iddiasıyla imar kirliliğine neden olmak ve 2863 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından açılan kamu davaları ile ilgili olarak; sanığın aşamalardaki savunmalarında suça konu ahşap sundurmanın, vefat eden eski malik ... tarafından yaptırıldığını beyan ederek atılı suçlamayı kabul etmediği ve savunmasının diğer sanık ...’in de beyanlarıyla doğrulandığı dikkate alınarak sanık ...’nın atılı suçları işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, net, inandırıcı delilin elde edilemediği, böylelikle sanık hakkında verilen beraat kararlarında isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla;
Yapılan yargılama sonunda, sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekillerinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
E-Sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat kararlarına yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde ise;
Sanıklar hakkında 465 parseldeki ... Motel adında birlikte işlettikleri tescilli yapıda izin almaksızın ahşap sundurma yapmak suretiyle inşai faaliyette bulundukları iddiasıyla açılan kamu davası ile ilgili olarak; arkeolog, inşaat ve fen bilirkişileri eşliğinde yapılan keşif neticesinde düzenlenen bilirkişi raporlarında, işyerinin önüne yapılan ahşap iskeletli üstü kapalı sundurma ve camekanların yıkılarak kaldırılmış olduğunun ve tescilli yapı cephelerinde herhangi bir eklenti ya da güneşlik tente bulunmadığının belirtildiği dikkate alınarak sanıklar hakkında beraat kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla;
Yapılan yargılama sonunda, sanıkların atılı suç yönünden kasıtlarının bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekillerinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 14/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.