13. Hukuk Dairesi 2016/18892 E. , 2019/9846 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirket ile arasında herhangi bir hukuki ilişki olmaksızın tek taraflı olarak davalı tarafından düzenlenen 2 adet fatura ile borç altına sokulmaya çalışıldığını, takibe konu borcun davalı ile ... arasında vuku bulan ilişkiden kaynaklandığını, davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davalının ... İcra Müdürlüğünün 2014/454 esas sayılı dosyası ile başlattığı takibe konu ödeme emrinin kuruma 27.05.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, ... Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü tarafından 02.06.2014 tarihinde borca itiraz edilmiş ise de, itiraz yazısının ... İcra Dairesine 04.06.2014 tarihinde teslim edildiğinden itirazın süresinde yapılmadığı kabul edilip takibin kesinleştiğini ileri sürerek, davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötü niyetli olmasından dolayı takip miktarının %20"si oranında tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı Kurum eldeki dava ile ... İcra Müdürlüğü"nün 2014/454 esas sayılı dosyası ile davalı tarafından aleyhine toplam 67.706,00-TL alacağın tahsili istemiyle başlatılan kesinleşmiş icra takibinde borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise ..."ın davacı kurum yetkilisi olarak dava konusu alışverişi yapıp malzemeleri kamu konutuna yerleştirdiğini, ..."ın Kurum müdürü olarak ve Kurum adına hareket etmesi nazara alındığında davacının sorumluluğunun açık olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalının davacı kuruma dava konusu malzemeleri satıp teslim ettiğinin icra dosyasına ibraz edilen 02.05.2014 tarihli 42712 ve 42713 nolu faturalarla sabit olduğu, davacı vekilinin 11.06.2015 tarihli duruşmadaki beyanına göre de dava konusu malzemelerin bir kısmının davacı idarenin kamu konutunda yer aldığı, söz konusu faturalara göre dava konusu malzemelerin davalı firma tarafından davacı kuruma satılmış olduğu, bu nedenle davacı vekilinin ileri sürmüş olduğu iddiaların davalıya karşı hukuken dinlenebilir niteliği bulunmadığı, bu iddiaların davalıya karşı değil de ihbar olunan davacı kurumun müdürü olan ..."a karşı ileri sürebileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemece, gelinen sonuç eksik incelemeye dayalıdır.
Dosya kapsamından, davalı şirketin ... İcra Müdürlüğü"nün 2014/454 esas sayılı dosyası ile başlattığı takipte borcun sebebi olarak gösterilen 02.05.2014 tarihli 42712 ve 42713 sayılı faturaların sahte olduğu iddiasıyla ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2014/4187 soruşturma sayılı dosyası ile yürütülen soruşturma sonucunda, davalı şirket yetkilisi Ümit Koçdağ ve davacı kurum yetkilisi ... hakkında anılan faturaları sahte düzenlendiklerinden bahisle özel belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı, yargılamanın devam ettiği, yine konuyla ilgili davacı kurum yetkilisi ... hakkında idari soruşturma da başlatıldığı anlaşılmıştır. Borçlar Kanunu"nun 53. maddesi (6098 sayılı TBK"nun 74. maddesi) uyarınca hukuk mahkemesi ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de, ceza mahkemesince verilecek mahkumiyet kararı ve ceza mahkemesinde kabul edilen maddi vakıalar hukuk mahkemesini bağlar. O halde, mahkemece, ceza dosyası ve idari soruşturma dosyasının celp edilerek incelenmesi, gerekli görülmesi halinde ceza davasının kesinleşmesinin “bekletici mesele” yapılması, ceza dosyası ve idari soruşturma dosyasında yer alan belgeler toplandıktan sonra gerekli görülmesi halinde mahallinde tespit de yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.