Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/16774 Esas 2020/1877 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16774
Karar No: 2020/1877
Karar Tarihi: 16.03.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/16774 Esas 2020/1877 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/16774 E.  ,  2020/1877 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemenin yetkisizliğine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;


    -KARAR-

    Dava, tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakanı ... ’in ... İlçesindeki 1 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölümü ve ... İlçesindeki 4 parsel sayılı taşınmadaki 12 numaralı bağımsız bölümü muvazaalı olarak davalılara temlik ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiş, mahkemece tensip zaptı ile Kuşadasındaki taşınmaz yönünden davanın tefrikine karar verilmiş ve mahkemenin 2016/338 sayılı esasına kaydedilmiştir.
    Mahkemece, dosya üzerinden yapılan değerlendirme ile Kuşadası Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir.
    Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 12. maddesinin birinci fıkrasında, "Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir." hükmü yer almış, aynı maddenin son fıkrasında ise, "Bu davalar, birden fazla taşınmaza ilişkinse, taşınmazlardan birinin bulunduğu yerde, diğerleri hakkında da açılabilir." hükmü düzenlenmiştir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin olup kesindir ve mahkemece resen (kendiliğinden) gözönünde tutulur.
    Diğer taraftan, taşınmazlar hakkında aynı hukuki sebebe dayanıldığına göre, delillerin birlikte toplanması, değerlendirilmesi, hızlı ve etkin yargılama yapılması yönünden de yargılamanın birlikte yürütülmesinde hukuki yarar bulunduğu da kuşkusuzdur.
    Hâl böyle olunca, HMK"nin 12/son maddesi gözetilerek tüm taşınmazlar bakımından işin esasına girilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile Kuşadası’nda bulunan taşınmaz bakımından tefrik ve yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir. Mahkemece yapılması gereken iş eldeki davanın tefrik edilen dava ile birleştirilmek suretiyle birlikte görülmesidir.
    Davacının, yerinde görülen temyiz itirazının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.