Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2319
Karar No: 2013/4473

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/2319 Esas 2013/4473 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/2319 E.  ,  2013/4473 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Bölge Müdürlüğü vekili ile müdahil Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı Hazine, 14.03.2005 günlü dilekçesinde .... Köyü 111 ada 109 parselin Devletin hüküm ve tasarrufu altında, özel mülke konu olamayacak, serinlemek ve hayvan otlatmak için kullanılan ... Yaylası olarak bilinen kadim yayla olduğu iddiası ile tapunun iptalini istemiştir. Orman Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yer olduğu iddiası ile davaya katılmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan kadim yayla olduğu gerekçesiyle Hazinenin davasının kabulüne, müdahil Orman Yönetiminin davasının reddine, taşınmazın tapusunun iptaline, taşınmazın yayla olarak sınırlandırılmasına ve 3402 sayılı Kanunun 16/B maddesi gereğince özel siciline kaydedilmesine karar verilmiş, hüküm müdahil Orman Yönetimi ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle dairece onanmıştır.
    Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14/10/2008 gün ve 2008/84/71 E.- 13084 K. sayılı onama kararında özetle: "yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada orman sayılmayan yerlerden ve ... Yaylası hudutları dahilinde insanların serinlemesi için kullanılan kadim kamu malı YAYLA olduğu, 3402 sayılı Kanunun 16/B maddesi gereğince özel mülkiyete konu olamayacağı, Vakfiyenin genel sınırları içinde kalmasının o taşınmazın vakıf malı olduğunun kanıtı olamayacağı, Vakıf malı kabul edilebilmesi için o taşınmazın aynı zamanda vakfedilen mallar arasında bulunup bulunmadığının ayrıca saptanması gerektiği, somut olayda taşınmazın vakfedilen mallar arasında bulunmadığının belirlendiği, bu hususun Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.12.2002 gün ve 2002/1-1024, 2002/1053 sayılı kararında da aynen benimsendiği, taşınmaz her ne kadar, hükmen Vakıf adına tescil edilmişse de dava sebeplerinin farklı olması nedeniyle önceki hükmün bu davada kesin hüküm oluşturamayacağı belirlenerek yazılı olduğu gibi hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına" karar verilmiştir.
    Müdahil Orman Yönetimi vekili ve davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmesi sonucunda karar düzelteme talebinin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 19/04/2010 gün ve 2010/3966 E.- 5282 K. sayılı bozma kararında özetle: "Orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilen taşınmazlar hakkında açılacak davalarda Hazine ve Orman Yönetimi zorunlu dava arkadaşı olup, ikisine de birden husumet yöneltilmesi gerekir. Ne varki; kadastro mahkemesinin 1994/560 sayılı dosyasında sadece Hazineye husumet yöneltilmiştir. Orman Yönetimi o davada taraf değildir. Kadastro müdürlüğü, Orman Yönetimi tarafından teslim edilen harita ve tutanaklara uymadığına ve önce görülen davada Orman Yönetimi taraf olmadığına göre, yöntemine uygun orman

    araştırmasının yapılması gerekir. Orman bilirkişi taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunu bildirmişse de, memleket haritası ile kadastro paftasının çakıştırılmasında taşınmazın yüksek eğimli, çalılık ve münferit iğne yapraklı ağaç rumuzu ile işaretli yerde kaldığı görülmektedir. Bu durumda, ormancı bilirkişinin raporu yetersizdir. Diğer taraftan; mahkemece, Vakıflar İdaresi ile Hazine tarafından görülen davanın da kesin hüküm niteliğinde olup olmadığı da tartışılmalıdır. Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır. Taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşılırsa kadastro mahkemesinin 1994/560 sayılı dosyasında sadece Vakfiyenin uygulandığı, taşınmazın kamu malı yayla niteliğinde olup olmadığının araştırılıp araştırılmadığı dosyanın aslı getirtilerek incelenmeli, şayet böyle bir inceleme yapılmamışsa hukukî sebep farklı olması nedeniyle ...M.K."nun 237. maddesi anlamında kesin hüküm niteliğinde bulunmadığının gözetilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra; müdahil Orman Yönetiminin davasının reddine, davacı Hazinenin davasının kabulüne, 111 ada 109 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptaline, yayla olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline kaydedilmesine karar verilmiş, hüküm müdahil Orman Yönetimi vekili tarafından taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesi ve re"sen incelenecek nedenlerle ve davalı ... vekili tarafından Karaisalı Asliye Hukuk Mahkemesinin Kadastro Mahkemesinin 1994/560 E. - 1999/4 K sayılı kararının kesin hüküm kesin delil sayarak verilen ve Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen kararları bulunduğu gerekçesi ve re"sen incelenecek nedenlerle temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanun uygulamasına esas olmak üzere 1992 yılında yapılıp 09/08/1994 tarihinde kesinleşen, 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
    1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 111 ada 109 parsel sayılı taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, müdahil Orman Yönetiminin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2) Davalı ... Müdürlüğünün temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; çekişmeli 111 ada 109 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitine karşı açılan dava sonucunda Karaisalı Kadastro Mahkemesinin 2009/560 E. -1999/4 K. sayılı kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 1999/2235 E. - 2278 K. sayılı düzelterek onanması kararı sonucunda davalı ... adına tesciline karar verildiği, bu kararın 05/04/2000 tarihinde kesinleştiği, bu davada Hazinenin davalı olarak yer aldığı ve çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasında bulunduğu anlaşılmaktadır.
    1086 sayılı HUMK."nun 237. maddesi ve 6100 sayılı HMK"nın 303. maddesi hükmünce her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması durumunda ortada kesin hüküm vardır. Kesin hükmün varlığı halinde o hüküm, taraflar arasında kesin delil teşkil eder.
    Davacı Hazine eldeki davada, kadastro mahkemesindeki davada olduğu gibi çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olan, yayla olduğu iddiasında bulunmuştur.

    Karaisalı Kadastro Mahkemesinin 2009/560 E.- 1999/4 K sayılı kararı ile eldeki dava bakımından değerlendirme yapıldığında her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olduğu anlaşılmaktadır. Kadastro mahkemesi kararının eldeki dava yönünden kesin hükmün sonuçlarını meydana getireceğinden, davacı Hazinenin, daha önce kesin hükme bağlanan iddiaya dayanarak açtığı bu davada, dava konusu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu iddiası dinlenemeyeceğinden, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar vermek gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle; müdahil Orman Yönetiminin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının REDDİNE,
    2) ikinci bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Müdürlüğünün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde Vakıflar Genel Müdürlüğüne iadesine 16/04/2013 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi