Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/645 Esas 2013/717 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/645
Karar No: 2013/717
Karar Tarihi: 07.02.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/645 Esas 2013/717 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/645 E.  ,  2013/717 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında Karaahmetli Köyü çalışma alanında bulunan106 ada 45 ve 107 ada 93 parsel sayılı 9.959,41 ve 4.971,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı nedeniyle ... ... ve ... adlarına 1/2"şer paylı olarak tespit edilmiştir. Davacı ... taşınmazların tamamını kendisinin satın aldığı iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazların davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazların 1974 tarihinde Ahmet İhtiyaroğlundan davacı tarafından satın alındığı ve yaşı küçük kardeşlerinin hakkının korunması için davalılar murisi aynı zamanda davacının amcası olan ... adına 1/2 hissesinin tapuda tescil edildiği ancak o tarihten beri davacının zilyet olduğu davalının burada bir hakkının olmadığı kabul edilerek çekişmeli taşınmazların davacı adına tesciline karar verilmiş ise de; varılan sonuç, dosya kapsamına uygun değildir. Davacı tarafın iddiası çekişmeli taşınmazların kendisi tarafından alındığı ancak küçük kardeşlerinin de olması nedeniyle onların haklarının korunması amacıyla taşınmazın 1/2 payının davalılar murisi amcaları ... ... adına ileride geri devretmek üzere tapuda tescil edildiğidir. Yukarıda değinilen iddianın ileri sürülüş biçimini ve içeriğine göre taraflar arasındaki çekişmenin inançlı işlemden kaynaklandığı tartışmasızdır. İnanç sözleşmesi, inanç gösterilene bir hakkın kullanılmasında davranışlarını, inanç gösterenin tespit ettiği amaca uydurmak borcunu yükler. Diğer bir anlatımla, inanç gösterilen kişi, inanç gösteren namına yapılacak bir işlemden sonra, taşınmazın mülkiyetini ona, yani inanç gösterene geçirme yükümlülüğü altına girmiştir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, bunun dava yoluyla hükmen yerine getirilmesi istenebilir ancak böylesine bir iddianın ise 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca yazılı belge ile kanıtlanması zorunludur. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan ve inanç gösterilen kişi adına taşınmazın tapuda tescil edildiği tarihten önce düzenlenmiş bir belge olmalıdır. Somut olayımıza gelince, çekişmeli taşınmaza ait olduğu kabul edilen ve 1/2 hissesi davalıların murisi ... ..."a ait olan Haziran 1974 tarih ve 110 sıra numaralı tapu kaydının hukuki değerini yitirdiği ya da ... hissesinin haricen davacıya devredildiği ya da aralarındaki ilişkinin inançlı işlemden kaynaklandığı ve davalıların murisinin taşınmazı bedelsiz olarak devretme yükümlülüğünün olduğu yukarıda anılan şekilde bir yazılı belge ile ispatlanamadığı gibi diğer taraftan çekişmeli taşınmazlara ilişkin olduğu anlaşılan 12.06.1974 tarihli harici satış senedinde de taşınmazların 1/2 hissesinin ... ... tarafından satın alındığı belirtilmektedir. Hal böyle olunca davanın reddine, çekişmeli taşınmazlaın tespit gibi tesciline karar vermek gerekirken soyut beyanlara itibar edilerek yasaya ve yasa hükmündeki içtihada uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davalı ..."ın temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan nispi karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 07.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.