Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11419
Karar No: 2022/1529
Karar Tarihi: 23.02.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/11419 Esas 2022/1529 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, kullanıcı şerhi konulması davasında yapılan yargılama sonucunda, davacının talebi doğrultusunda dava konusu taşınmazların tapuda bulunan beyanlar hanesine kullanıcı şerhi konulmasına karar vermiştir. Ancak davalıların kullanım hakkında yapılan belirtmenin yanıltıcı olduğu ve dava konusu 671 ve 667 parsel sayılı taşınmazların beyanlar hanesinde yer alan belirtmelerin iptal edilerek yerine \"…oğlu…'ün işgalindedir\" yazılmasına karar verilmiştir. Mahkeme, davacının talebinin mülkiyet hakkına yönelik olmadığını belirtmiş ve davada yasal hasım olan Hazine'nin harçtan muaf olduğu göz önünde bulundurulmadan yargılama giderinden sorumlu tutulması nedeniyle hükmün bozulmasına karar vermiştir. Dosyanın incelenmesinde, davanın 671 parsel sayılı taşınmaz yönünden usulden reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu kararda, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu için, 671 parsel sayılı taşınmaz yönünden dava açmanın mümkün olmadığı açıklanmıştır. Kararda, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi de yer almaktadır.
8. Hukuk Dairesi         2021/11419 E.  ,  2022/1529 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kullanıcı Şerhi Konulması

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro çalışması sonucunda, ... İlçesi ... Mahallesi ... Mevkinde bulunan 518 parsel sayılı taşınmaz 1997 yılında ve 491 parsel sayılı taşınmaz 1992 yılında beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, 518 parselin davalı ...'in, 491 parselin davalı ...'ın kullanımında olduğu şerhi verilerek davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. 2010 yılında 518 parselden ifrazen oluşan 671 parsel ve 491 parselden ifrazen oluşan 667 parsel sayılı dava konusu taşınmazların tapudaki beyanlar hanesindeki şerhler aynen korunmuştur.
    Davacı ... vekili, 667 ve 671 parsellerin bulunduğu alanın 1995 yılından beridir davacının fabrika yapmak suretiyle kullanımında olduğunu, davalıların kullanımlarının bulunmadığını açıklayarak davalıların adına olan kullanıcı şerhinin silinmesini ve davacı adına tapuya kullanıcı şerhi konulmasını talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının, öncesinde 491 nolu parsel içerisinde kalan 1655 m2 bölümü 1995 tarihinde köy senedi ile... isimli şahıstan satın aldığı, satın aldığı bu yeri o tarihten bu yana zilyetliğinde bulunduğu, Orman Kanunu'na muhalefetten dolayı ... 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/268 Esas sırasında kayıtlı davada mahkum olduğu, hatta üzerine yaptığı binanın orman sınırları içinde kalan 255 m2'lik bölümünün müsaderesine de karar verildiğinin anlaşıldığı, dava konusu yapılan parsellerden 671 nolu parselin belirtmesinin yapıldığı sırada, bu parsel üzerinde bulunan fabrika binasının davacıya ait olduğu tespit edilmesine rağmen ...'den herhangi bir devir sözleşmesi ibraz etmediği gerekçesi ile" ... oğlu ...'in işgalindedir" şeklinde tespit yapıldığı, çevre parsellerden olan 670 nolu parsel üzerinde ...'in evinin bulunduğu, yine çevre parsellerden 666 nolu parselin ise tarla vasfı ile orman sınırları dışına çıkartıldığı ve beyanlar hanesinde "...'ın işgalindedir" belirtmesinin bulunduğu, 668 nolu parsellin ise beyanlar hanesinde "zemin fiili yol" belirtmesi ve tarla vasfı ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığının belirlendiği, dolayısıyla davacının, köy senedi ile satın aldığı taşınmazdaki zilyetliğinin, maliki evveli ile birlikte düşünüldüğünde geçerli bir sebebe dayandığının kabul edilmesi gerektiği, davalılar ... ve ...'ın, çevrede zilyetliklerinde bulunan taşınmazlar olduğu, davalılar adına yapılan belirtmenin maddi hataya dayalı olduğu anlaşıldığı, bu nedenle, davanın kabulüne, dava konusu 671 nolu parselin beyanlar hanesinde yer alan "... oğlu ...'in işgalindedir." kaydının iptaline kaldırılmasına ve yerine "... ... oğlu ...'ün işgalindedir" beyanının yazılmasına, dava konusu 667 nolu parselin beyanlar hanesinde yer alan "...'ın işgalindedir." kaydının iptaline, kaldırılmasına ve yerine "... ... oğlu ...'ün işgalindedir" beyanının yazılmasına karar verilmiştir. Hüküm; davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belge incelendiğinde; 671 parsel sayılı taşınmazın geldisi kök parsel olan 518 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 01.07.1997 yılında yapıldığı ve tesbitin 17.10.1997 tarihinde kesinleştiği sabittir. Davacı, 491 parseli 1995 yılında satın alıp fabrika inşa ettiğini ve fabrikanın bir kısmının 518 parselden gelen 671 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kaldığını ve kullanıcının kendisi olduğu iddiasına diğer ifadeyle kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak dava açmıştır. 671 parsel yönünden kadastro tespitinin kesinleştiği 1997 yılından eldeki davanın açıldığı 03.10.2012 tarihine kadar 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Mahkemece, davanın 671 parsel sayılı taşınmaz yönünden usulden reddine karar verilmesi gerekirken esasa ilişkin karar verilmesi isabetsizdir.
    Bununla birlikte davacının talebi mülkiyet hakkına yönelik olmayıp, taşınmazdaki kullanım hakkının belirlenmesi ve tapunun beyanlar hanesine işlenmesi istemine ilişkin olduğundan, kendini vekille temsil ettiren davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi ve davada yasal hasım olan Hazinenin harçtan muaf olduğu da gözetilmeksizin yargılama giderinden sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan yönlerden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 23.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi