Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/2250 Esas 2018/21 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2250
Karar No: 2018/21
Karar Tarihi: 15.01.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/2250 Esas 2018/21 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi üzerine açılmıştır. Davacı, 2 daire için toplamda 6.106 TL cezai şart alacağı olduğunu ve alacağının tahsili amacıyla yapılan takibin haksız itiraz üzerine durdurulduğunu iddia etmiştir. Davalı ise, inşaatın fiilen tamamlanması sonrasında cezai şart tazminatı istenemeyeceğini savunmuştur. Mahkeme, davacının talebini kabul ederek davanın reddine karar vermiştir. Ancak davalı vekili tarafından temyiz edilerek kararın bozulması istenilmiştir. Kararın bozulma sebebi ise, davalının yemin deliline başvurma hakkının hatırlatılmamasıdır.
Kanun maddeleri:
- Borçlar Kanunu madde 138
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 305
23. Hukuk Dairesi         2015/2250 E.  ,  2018/21 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, taraflar arasında 01.02.2012 tarihinde Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, yapılan paylaşıma göre 4 ve 5 no"lu dairelerin müvekkiline ait olduğunu, davalının bugüne kadar genel iskânı olmadığını, müvekkilinin 2 daire için toplamda 6.106 TL cezai şart alacağının doğduğunu, alacağının tahsili amacıyla yapılan takibin haksız itiraz üzerine durdurulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra-inkâr tazminatını davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin 11.06.2013 tarihinde inşaatı fiilen tamamlayarak davacıya teslim ettiğini, davacının 30.06.2013 tarihinde 4 no"lu daireye taşındığnı ve halen oturmaya devam ettiğini, dolayısıyla bu tarihten sonra cezai şart tazminatı istenemeyeceğini, sözleşmeye göre cezai şartın gerçekleşmesinin inşaatın fiilen tamamlanmasına bağladığını, genel iskân ruhsatının önemi olmadığnı savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmeye göre iş bitim tarihi 11.06.2013 olmasına karşılık yapı kullanma izninin 24.02.2014 tarihinde düzenlendiği, davacının gecikme sebebiyle 8 ay 13 gün cezai müeyyide hakkının bulunduğu ve dinlenen tanıkların davacının taşındığı tarihi net olarak bildirmemesi sebebiyle itibar edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Her ne kadar inşaat süresinde tamamlanmadığı taktirde arsa sahibi kira tazminatı talep edebilir ise de, taşınmazın kiraya verilmesi, kullanılmaya başlanılması ve satılması hallerinde kira tazminatı talebinde bulunulamayacaktır.
    Somut olayda; sözleşmenin cezai müeyyide kısmında belirlenen tazminat, kira tazminatı mahiyetindedir. Bu nedenle, yukarıda açıklanan hususların gerçekleşmesi halinde arsa sahibi kira tazminatı isteyemeyecektir.
    Yüklenici bağımsız bölümleri süresinde teslim ettiğini iddia etmiş ve dayandığı tanık delili ile bu hususu isbatlayamamıştır. Ancak cevap dilekçesinde yemin deliline başvuracağını belirtmiş olmasına rağmen mahkemenin davalıya yemin teklif etme hakkını hatırlatmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.