Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/483
Karar No: 2017/793
Karar Tarihi: 30.01.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/483 Esas 2017/793 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu dava, ödenmeyen kira borçlarına ilişkin yapılan icra takibine karşı davalılar tarafından yapılan itirazın kaldırılması ve kiracının tahliyesi istemiyle açılmıştır. Mahkeme, itirazın kabulüne karar vermiştir ancak davalılardan biri temyiz etmiştir. Dosya incelendikten ve gerekli düşünüldükten sonra, davada uyuşmazlık konusu olan kira sözleşmesinde kefalet sözleşmesine ilişkin güncel yasal düzenleme gereği, kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla ve bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğu anlaşılmıştır. Bu şartların sağlanmadığı durumlarda kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğuna karar verilmiştir. Bu nedenle, davalılardan biri olan kefil hakkında verilen karar bozulmuştur. MADDİ HUKUKUN UYGULANMASINA İLİŞKİN KANUN MADDELERİ: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesi İCRA VE İFLAS HUKUKUNA İLİŞKİN KANUN MADDELERİ: İcra ve İflas Kanunu'nun 366/3. maddesi
8. Hukuk Dairesi         2017/483 E.  ,  2017/793 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    K A R A R

    Dava ödenmeyen kira borcu nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazların kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi üzerine karar, davalılardan kefil ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 01.03.2014 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı alacaklı tarafından 05.05.2015 tarihinde başlatılan icra takibinde, ödenmeyen aylar kira paraları ile aidatlar toplamı 7.500,00 TL’nin tahsili istenilmiştir. Ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlular süresinde takibe itiraz etmişlerdir.
    Kira sözleşmesinin tarafları, davacı ile davalı kiracı ... olup davalı ... ise sözleşmeyi ortak zincirleme kefil-borçlu ibaresi altında imzalamıştır. Ne var ki, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nun 583. maddesinde “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz” düzenlemesi bulunmakta olup, anılan yasa az önce yukarıda belirtildiği üzere kefaletin geçerli olması için kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumumda bu sıfatla ve bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğunu öngörmüştür.
    Davaya konu kira sözleşmesinde düzenlemeye uygun bir kefalet sözleşmesinin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. O halde kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığı gözetilerek davalı kefil ... yönünden itirazın kaldırılması davasının reddine karar verilmesi gerekirken bundan zuhul ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılardan ...’ün temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HMK’nun 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK"nun 428. maddesi uyarınca kararın davalı kefil ... yönünden BOZULMASINA ve taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 30.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi