Esas No: 2021/16125
Karar No: 2022/5403
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/16125 Esas 2022/5403 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, Eylül Telefon Hastanesi adlı iş yerinde taklit ürünler sattığı gerekçesiyle 556 sayılı KHK'ya aykırılık suçlamasıyla yargılandı. Katılanlar vekili, sanığın işyerinden satın aldığını iddia ettiği iki adet telefon kılıfı ile 40 TL tutarında satışı gösteren kredi kartı slibini delil olarak sundu. Yerel mahkemece, sanığın suçu işlediği sabit görülerek hüküm verildi. Ancak, iş yerinde arama/el koyma tedbiri uygulanmaması ve sanığın suçlamaları kabul etmemesi sebebiyle kesin delil bulunmadığı gözetilmediği için, sanığın temyiz itirazları yerinde bulunup hüküm bozuldu. Kararda, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca hükmün bozulduğu belirtildi.
Kanun maddeleri:
- 556 sayılı KHK
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 556 sayılı KHK'ya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Dosya kapsamına göre; katılan ... ve Galatasaray Mağazacılık ve Perakendecilik A.Ş. vekilinin 02/09/2015 havale tarihli şikayet dilekçesi ile sanığa ait Eylül Telefon Hastanesi adlı işyerinde taklit ürünler satıldığını beyan ederek, o iş yerinden satın aldığını iddia ettiği iki adet telefon kılıfı ile 40 TL tutarında satışı gösteren kredi kartı slibini dosyaya delil olarak sunduğu ve yerel Mahkemece katılanlar vekili tarafından dosyaya sunulan bu ürünlerin sanık tarafından satıldığı sabit görülerek sanığın mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmış ise de; sanığa ait iş yerinde arama/ el koyma tedbiri uygulanmadığı gibi sanığın tüm aşamalarda bu ürünleri kendisinin satmadığını, dosyaya ibraz edilen slibin düzenlendiği tarihte sadece kontör satışı yaptıklarını beyan edip suçlamaları kabul etmemesi ve katılan vekili tarafından dosyaya sunulan kredi kartı slibinde hangi ürünün satıldığına dair bir ibare yazmaması karşısında; katılan vekili tarafından dosyaya ibraz edilen telefon kılıflarının sanık tarafından satıldığına dair “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereği mahkumiyetine yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.