Esas No: 2021/11400
Karar No: 2022/1525
Karar Tarihi: 23.02.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/11400 Esas 2022/1525 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kadastro Mahkemesi'nde görülen uygulama kadastrosu davasında, davacının taşınmazlarının yüzölçümünün eksilmesi ve hatalı tespit edilmesi nedeniyle mahkeme tarafından karar verilmiştir. Birleşen dava kısmen kabul ve kısmen reddedilmiştir. Davacı vekili, kararın tamamını temyiz etmiştir; ancak temyiz itirazları reddedilmiştir. Davalının vekili de hükümdeki bir eksiklik nedeniyle temyiz etmiştir. Mahkeme, davanın reddedildiği kısımda vekil ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir. Ancak, davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği için vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, hüküm düzeltilerek onanmıştır. Kararın sonunda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 31/3. maddesi ile HUMK'un 438/7. maddesi belirtilerek açıklamalar yapılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosu
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün birleşen dava yönünden davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Uygulama kadastrosu sırasında, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı adına kayıtlı bulunan eski 893 parsel sayılı 22.000 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 113 ada 104 parsel numarasıyla 21.658,35 m2 yüzölçümlü olarak; eski 903 parsel sayılı 10.720 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 113 ada 102 parsel numarasıyla 10.420,99 m2 yüzölçümlü olarak; davalılar adına tapuda kayıtlı bulunan eski 895 parsel sayılı 6800 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 113 ada 106 parsel numarasıyla ve 6.652,83 m2 yüzölçümlü olarak, eski 896 parsel sayılı 7.920 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 113 ada 110 parsel numarasıyla ve 8.072,44 m2 yüzölçümlü olarak, eski 899 parsel sayılı 20.860 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 113 ada 109 parsel numarasıyla ve 21.099,53 m2 yüzölçümlü olarak, eski 901 parsel sayılı 3.280 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 113 ada 107 parsel numarasıyla ve 2.849,54 m2 yüzölçümlü olarak, eski 902 parsel sayılı 6.440 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 113 ada 103 parsel numarasıyla ve 6.958,92 m2 yüzölçümlü olarak, eski 904 parsel sayılı 8.880 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 113 ada 94 parsel numarasıyla ve 8.979,29 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
Davacı vekili, asıl ve birleşen davasında uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazların yüzölçümünün eksildiğini ve yanlışlığın davalılara ait taşınmazdan kaynaklandığını açıklayarak tesbite itiraz etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine, 113 ada-106 (855 parsel) parsel sayılı taşınmazın 08.02.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda H ve J harfi ile gösterilen kısımların iptali ile 113 ada-106 parsel sayılı taşınmazın 6.511,21 metrekare olarak uygulama kadastrosuna tespit ve tapuya tesciline, 113 ada-110 (eski 856 parsel) parsel sayılı taşınmazın 08.02.2016 havale tarihli fen bilirkişi raporunda N harfi ile gösterilen kısmın iptali ile 113 ada-110 parsel sayılı taşınmazın 7.882,49 metrekare olarak uygulama kadastrosuna tespit ve tapuya tesciline, 113 ada-109 (eski 899 ) parsel sayılı taşınmazın 0802.2016 havale tarihli fen bilirkişi raporunda F harfi ile gösterilen kısmın iptali ile 113 ada-109 parsel sayılı taşınmazın 20.992,25 metrekare olarak uygulama kadastrosuna tespit ve tapuya tesciline, 113 ada-107 (eski 901 ) parsel sayılı taşınmazın 08.02.2016 havale tarihli fen bilirkişi raporunda E harfi ile gösterilen kısmın iptali ile 113 ada-107 parsel sayılı taşınmazın 2.732,77 metrekare olarak uygulama kadastrosuna tespit ve tapuya tesciline, 113 ada-103 (eski 902 ) parsel sayılı taşınmazın 08.02.2016 havale tarihli fen bilirkişi raporunda C ve D harfleri ile gösterilen kısımların iptali ile 113 ada-103 parsel sayılı taşınmazın 6.663,18 metrekare olarak uygulama kadastrosuna tespit ve tapuya tesciline, 08.02.2016 havale tarihli fen bilirkişi raporunda N, F, E, D, H ve J harfleri ile gösterilen kısımların 113 ada-104 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi ile 113 ada-104 parsel sayılı taşınmazın 22.345,32 metrekare olarak uygulama kadastrosuna tespit ve tapuya tesciline, 08.02.2016 havale tarihli fen bilirkişi raporunda C harfi ile gösterilen kısmın 113 ada-102 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi ile 113 ada-102 parsel sayılı taşınmazın 10.585,38 metrekare olarak uygulama kadastrosuna tespit ve tapuya tesciline, 113 ada-97 (eski 904 parsel) parsel sayılı taşınmazın uygulama kadastrosu gibi tespit ve tapuya tesciline karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde reddedilen kısım yönünden davacı vekili ve vekalet ücreti yönünden davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı ... vekilinin temyiz itirazları incelendiğinde;
Mahkemece; birleşen dava konusu 904 parsel (yeni 113 ada 97 parsel) taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Taşınmaz maliki davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiği halde lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmemiştir. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onamasına karar vermek gerekmiştir
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan sebeple davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birleşen dosyaya ilişkin kısımda "250,00 TL vekalet ücretinin davalı ...'ten alınarak davacıya verilmesine," ifadesinden sonra gelmek üzere "Davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 31/3. maddesi gereğince takdir edilen 1.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine" ifadesinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ...'a iadesine, 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 51,50 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 23.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.