Esas No: 2021/10476
Karar No: 2022/5437
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/10476 Esas 2022/5437 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar, suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 5607 sayılı Yasanın değişik 3/18. maddesi kapsamında kaldığı ancak bu kanunun daha sonraki tarihlerde değiştirildiği belirtilmiştir. Bu nedenle suçun hangi kanun maddesi kapsamında değerlendirileceği incelenmiş ve sanık lehine olan yeni düzenlemeler göz önüne alınarak karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. TCK'nun 53. maddesi uygulanırken Anayasa Mahkemesi kararının da dikkate alınması gerektiği vurgulanmış ve suça konu kaçak eşyanın müsadere edilmesi gerektiği hatırlatılmıştır.
Detaylı kanun madde açıklamaları:
- 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi: Kaçakçılık suçuyla ilgili düzenlemeler içerir.
- 6455 sayılı Yasa: 5607 sayılı Yasa'nın bazı maddelerinde değişiklik yapmıştır.
- 6545 sayılı Yasa: 5607 sayılı Yasa'nın bazı maddelerinde değişiklik yapmıştır.
- 7242 sayılı Yasa: 5607 sayılı Yasa'ya bazı eklemeler yapmıştır. 61. madde, eşyanın değerine göre ceza indirimi yapılmasını öngörürken 62. madde, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının mümkün hale getirildiği ve suça konu eşyanın değerinin iki katı tutarında ödemenin ceza indirimine yol açacağını belirtmektedir.
- TCK'nun 7. madd
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11.04.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesi’ne ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkralarının somut olaya uygulanarak, belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Suça konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık ile katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.