12. Ceza Dairesi Esas No: 2014/1337 Karar No: 2014/13751 Karar Tarihi: 04.06.2014
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/1337 Esas 2014/13751 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmiştir. Dava, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat isteği üzerine açılmıştır. Davacının tazminat talebi kısmen kabul edilmiştir. Ancak, davalı vekili kararı temyiz etmiştir. Mahkeme dosyayı inceleyerek, tazminat istemi için belirlenen sürenin başlangıcı için atıfta bulunulan İçtihadı Birleştirme Kararı'nda açıklama olmadığını belirtmiştir. Bununla birlikte, hiçbir hakkın sonsuza dek dava konusu yapılamayacağı ve özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gereken bu talebin de makul bir süre içinde dava edilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Davanın süresi açısından en lehe kabul ile Borçlar Kanununun 60. maddesindeki sürenin kabulü gerektiği ve her koşulda davanın 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, kanun dışı yakalanan veya tutuklananlar bakımından, beraat hükmünün verilmesinden itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanuna göre tazminat istenemeyeceği vurgulanmıştır. Dosyada, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında 30.12.1998 tarihinde verilen beraat hükmü ile, tazminat davasının açılmış olduğu 24.09.2012 tarihine kadar 13 yıldan fazla süre geçti
12. Ceza Dairesi 2014/1337 E. , 2014/13751 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname no : 12 - 2013/308786
Mahkemesi : Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 17.05.2013
Numarası : 2012/479-2013/224
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacının maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İncelenen dosya kapsamına göre; dava 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 esas-2010/57 sayılı kararında 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı, ancak adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmamakla birlikte, hiçbir hakkın sonsuza dek dava konusu yapılamayacağı, özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gereken bu talebin de makul bir süre içinde dava edilmesi gerektiği, dava süresi açısından en lehe kabul ile Borçlar Kanununun 60. maddesindeki sürenin kabulü gerektiği ve her koşulda davanın 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği kabul edilmekle, kanun dışı yakalanan veya tutuklananlar bakımından, beraat hükmünün verilmesinden itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanuna göre tazminat istenemeyeceği, bu kapsamda tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında 30.12.1998 tarihinde verilen beraat hükmü ile, tazminat davasının açılmış olduğu 24.09.2012 tarihine kadar, 13 yıldan fazla süre geçtiği ve davacının bu uzun süre içerisinde hakkındaki beraat hükmünden haberdar olmadığından söz etmenin yaşamın olağan akışına uymayacağı, davanın süresinde açıldığının kabulünün mümkün olamayacağı gözetilmeden, süresinde açılmayan davanın reddi yerine, yazılı gerekçe ile davacı lehine tazminata hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.