Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3651
Karar No: 2019/1300
Karar Tarihi: 15.01.2019

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/3651 Esas 2019/1300 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık hakkında hakaret ve iki kişiye karşı kasten yaralama suçlarından dava açılmıştır. Mahkeme, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 125/4, 43, 86/2, (2 kez) 62 (3 kez) ve 52/2. (3 kez) maddeleri uyarınca 2.140,00 Türk Lirası ve iki kez 2.000,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süre ile denetime tâbi tutulmasına karar vermiştir. Ancak sanığın denetim süresi içinde suç işlediği tespit edilmiştir ve davanın düşmesine karar veren mahkeme kararı kanuna aykırı bularak bozulmuştur. Kanunlar ise şu şekildedir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 125/4, 43, 86/2, (2 kez) 62 (3 kez) ve 52/2. (3 kez)
- 5237 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/6, 231/10 ve 223/8.
18. Ceza Dairesi         2018/3651 E.  ,  2019/1300 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Hakaret ve iki kişiye karşı kasten yaralama suçlarından sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 125/4, 43, 86/2, (2 kez) 62 (3 kez) ve 52/2. (3 kez) maddeleri uyarınca 2.140,00 Türk Lirası ve iki kez 2.000,00 Türk Lirası cezası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/6. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süre ile denetime tâbi tutulmasına dair Edirne (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 31/12/2008 tarihli ve 2008/533 esas, 2008/1036 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde suç işlemediğinden bahisle 5271 sayılı Kanun’un 231/10 ve 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının düşürülmesine ilişkin Edirne 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/03/2017 tarihli ve 2008/36 esas, 2008/43 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 16/05/2018 gün ve 41559 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
    İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesinin 10. fıkrasındaki “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir”, aynı maddenin 11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.” şeklindeki düzenlemeye göre, düşme kararı verilebilmesi için sanığın deneme süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi gerektiği, oysa ki sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın verildiği tarihten itibaren 5 yıllık denetim süresi dolmadan, 03/02/2009 tarihinde sanığın işlemiş olduğu kasıtlı bir suç sebebiyle Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/11/2013 tarihli ve 2013/302 esas, 2013/521 sayılı kararı ile 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve bu cezanın anılan Mahkemenin 27/03/2017 tarihli düşme kararından önce 16/12/2013 tarihinde kesinleşmiş olduğu nazara alındığında, hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde davanın düşmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    5271 sayılı CMK’nın “hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması” başlığını taşıyan 231. maddesinin 8. fıkrasında; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanığın, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulacağı, 10. fıkrasında; denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesine karar verileceği ve 11. fıkrasında da; denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkemenin hükmünü açıklayacağı düzenlemelerine yer verilmiştir.
    Bu düzenlemeler ışığında, kanun yararına bozma talebine konu dosyada, sanık ... hakkında Edirne (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesince 2008/553 esas sayılı dosya kapsamındaki yargılama neticesinde hakaret ve yaralama suçlarından kurulan hükümlerin açıklanmalarının geri bırakılmalarına dair kararlar verildiği, bu kararların usulüne uygun şekilde 14/01/2009 tarihinde kesinleşerek sanık hakkında belirlenen beş yıllık denetim süresinin başladığı, Mahkemece, dava dosyasının 27/03/2017 tarihinde re’sen ele alınarak aynı tarihli ek kararla, CMK’nın 231/10. maddesi uyarınca düşme kararı verildiği, ancak, sanığın 03/02/2009 tarihinde işlediği hakaret ve mala zarar verme suçlarından yargılandığı Edirne 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/71 esas sayılı dosyası kapsamında mahkum edildiği ve bu kararın 28/05/2009 tarihinde kesinleştiği hususunun ek karar tarihinden önce alınan adli sicil kaydından anlaşıldığı bu suretle sanığın beş yıllık denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden dolayı dosyanın CMK’nın 231. maddesinde belirtilen usulde yeniden ele alınması gerekirken sanığın denetim süresi içerisinde bir suç işlemediğinden bahisle sanık hakkında düşme kararları verilmesi kanuna aykırı olduğundan Edirne 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin anılan ek kararı hukuka aykırı bulunmuştur.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    Hakaret ve yaralama suçlarından sanık ... hakkında, Edirne 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/03/2017 tarihli ve 2008/36 esas, 2008/43 sayılı ek kararının, CMK"nın 309. maddesinin 4-c fıkrası uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere BOZULMASINA, 15/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi