Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/945
Karar No: 2017/771
Karar Tarihi: 26.01.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/945 Esas 2017/771 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2017/945 E.  ,  2017/771 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Vakıf Senedi Değişikliğinin Tespiti

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Dava dilekçesinde, vakıf senedinde yapılan değişikliğin tescili istenilmiş, Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    1-3294 sayılı Kanun"un 5263 sayılı Kanun ile değişik 9. maddesinin (c) bendinde, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları yapacakları tüm muameleler dolayısıyla her türlü harçtan muaf tutulmuş olup, bu muafiyet vakfın doğrudan yapacağı işlemleri kapsamaktadır. Vakfın yargı harcından bağışık tutulabilmesi için bunun yasada açıkça belirtilmiş olması gerekir. Anılan Yasa maddesinde vakfın yargı harcından bağışık tutulmadığı gözetilerek davacı Vakıftan 492 Sayılı Harçlar Kanunu"na bağlı 1 sayılı tarifede öngörülen başvurma ve karar harcı alınması gerektiğinin düşünülmemesi,
    2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 115. maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar vereceği, ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verileceği, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedeceği belirtilmiştir. Aynı Yasa"nın 119. maddesinde ise; tahdidi olarak dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar sayılmıştır. Anılan maddenin ikinci fıkrasında ise, dava dilekçesinde bulunması gereken bu unsurlardan mahkemenin adı, dava konusu ve değeri, vakıalar, deliller ve hukuki sebepler dışında kalanlardan herhangi birinin eksik bırakılmış, yazılmamış olması durumunda hakimin davacıya eksikliğin tamamlanması için kesin süre vermesi gerektiği belirtilmiştir. Gerek 115 ve gerekse 119. maddelerde verilen kesin sürenin bir haftalık süre olacağı da belirtilmiştir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde dava açılmamış sayılır. Belirtilen Yasa"nın 31. maddesinde "Hâkimin Davayı Aydınlatma Ödevi" başlığı altında; "Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir." hükmü yer almaktadır.
    Somut olayda; Ordu ili ... ilçesi Kaymakamı"nın vakıf başkanı sıfatı ile mahkemeye verdiği yazının usulüne uygun dava dilekçesi niteliğinde olmadığı, Yasada belirtilen hususları içermediği gibi hakim tarafından davacıya eksikliklerin tamamlanması için kesin süre de verilmediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınmadan ve davacıya eksikliklerin tamamlanması için kesin süre verilmeden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Anayasa’nın 33/7. maddesinde “Bu madde hükümleri vakıflarla ilgili olarak da uygulanır.” hükmü yer almaktadır. 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 18/1. maddesinde de “Bu Kanunla ilgili olarak hukuk mahkemelerinde bakılacak davalarda basit yargılama usulü uygulanır” hükmü yer almaktadır.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nda vakıflarla ilgili yargılamalarda uygulanacak usule dair açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında vakıflarla ilgili yargılamalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı anlaşılmaktadır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 317. maddesinde; davalıya tebligat yapılması gerektiği, 320/1. maddesinde ise; “Mahkeme, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir.” hükmü öngörülmüştür. Mahkemece, bu madde hükmü gözetilerek, dosya üzerinden karar verilmişse de, varılan sonucun maddenin yanlış yorumlanmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
    Öncelikle belirtmek gerekir ki; anılan maddeye göre, duruşma yapmadan karar verilebilmesi için, hukuken bunun mümkün olması gerekir. Başka bir anlatımla, ancak hukukun cevaz verdiği hallerde duruşma açmadan dosya üzerinden karar verilebilir (Örneğin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları gibi) veya kanunun duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde hakime takdir hakkı tanındığı hallerde dosya üzerinden karar verilebilir (Örneğin İİK.nun 17-18. maddelerinde öngörülen şikayet başvurusu gibi). Kanunun açıkça duruşma açılarak yargılama yapılmasını emrettiği hallerde dosya üzerinden karar verilemez.
    Bilindiği üzere HMK.nun hukuki dinlenme hakkı başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir.Hukuki dinlenme hakkının gereği olarak, taraflar duruşmaya çağrılmadan hüküm verilememesi, Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur. Aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının da en önemli unsurudur.
    Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasası’nın 36. maddesi ile 6100 sayılı HMK"nun 27. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır.
    Bu nedenlerle, duruşma açılmak ve ...’nün dava konusu vakfın tescili konusunda görüşü alınmak suretiyle inceleme yapılması gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 26.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi