Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/2592 Esas 2014/13736 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/2592
Karar No: 2014/13736
Karar Tarihi: 04.06.2014

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/2592 Esas 2014/13736 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı taraf tazminat talebinde bulunmuştur. Davacı, suç soruşturması nedeniyle tutuklanmış ancak daha sonra suçsuzluğu anlaşılmıştır. Davacı, tutuklu kaldığı süreye ve mağduriyetine karşılık maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davalı tarafın ödediği 2.480 TL manevi ve 2.287,27 TL maddi tazminatın davacıya ödenmesine hükmetmiştir.
Kararda, tazminat davasının dayanağını oluşturan 466 sayılı Kanun'un 2. maddesi de incelenmiştir. Bu maddeye göre, görevli ve yetkili bir mahkemeye açılan tazminat davaları için öngörülen yasal şartların oluşması gerektiği belirtilmiştir. Manevi tazminat miktarının ise, davacının sosyal ve ekonomik durumu, suçun niteliği, tutuklu kaldığı süre ve diğer etkenler dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
12. Ceza Dairesi         2014/2592 E.  ,  2014/13736 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
    Hüküm : 2287,27 TL maddi ve 2480 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine

    Davacı vekilinin 11.07.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunması üzerine açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
    Tazminat davasının dayanağını oluşturan Hınıs Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/15 Esas, 2006/5 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) eşini tasarlayarak ve zehirleyerek öldürmek suçundan tutuklu kaldığı ve yargılama sonunda 26.01.2006 tarihinde beraatine hükmedildiği, 03.05.2006 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının haksız işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun’un 2. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.
    Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre,dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesine göre ele geçirilen toplam tazminat miktarı ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nesafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 248 gün süreyle tutuklu kalan davacı hakkında hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymayıp eksik tayini temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre davalı vekilinin eksik incelemeye, tazminat miktarına ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak, ONANMASINA, 04.06.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.