Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde dahili davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davacının sevk ve idaresindeki araç ile davalı T.. A.."ın sürücüsü, S.N."ın işleteni ve diğer davalının trafik sigortacısı olduğu aracın çarpışması sonucu yaşanan trafik kazasında davacının yaralandığını ve tedavisinin halen devam ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsilini talep etmişlerdir. Davalı vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonucu yapılan yargılamada, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; 4.713.82 TL tedavi giderinden oluşan maddi tazminatın dava tarihi olan 18/04/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte dahili davalı SGK"dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, davacının manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin karar bozmaya konuyapılmadığından, ilk karar hali ile kesinleştiğinden ve ödeme yaptıkları için davacı vekilincedavalı Ş.ile T. ibra edildiğinden yeniden aynı konuda karar verilmesine yer olmadığına verilmiş; hüküm, dahili davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, dahili davalı SGK vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalı SGK"dan harç alınmamasına 3.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.