23. Ceza Dairesi 2016/4574 E. , 2016/3841 K.
"İçtihat Metni"
Bedelsiz senedi kullanma suçundan şüpheli...hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12/08/2015 tarihli ve 2015/100231 soruşturma, 2015/59296 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin .... Sulh Ceza Hâkimliğinin 29/09/2015 tarihli ve 2015/3086 değişik sayılı karar aleyhine ...Bakanlığınca verilen 09/12/2015 gün ve 25925/81493 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/01/2016 gün ve 2016/407116 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteminde;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun"un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda şikayetçinin ya da şüphelilerin gösterdiği tanıkların olayla ilgili bilgisine başvurulup toplanan tüm deliller bir arada değerlendirilerek, sonucuna göre işlem yapılması gerekirken, eksik soruşturma sonucu verilen kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara karşı itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Şüpheliye atfedilen bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için; suç failinin elinde borçlusunca bedelinin tamamı ya da kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bu senedin kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile konulması veya bir başkasına devredilmesi gerekmektedir. Diğer yandan borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan kişinin fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.
Buna göre; şikayetçinin temsilcisi olduğu şirket tarafından şüphelinin yetkilisi olduğu şirkete teminat olarak verilen 5 adet senedin bedellerinin ödenmesine karşın şüpheli tarafından şikâyetçi aleyhine icra takibine konulduğunun iddia edildiği somut olayda, ayrıntıları Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 24/03/1989 gün ve 1989/1 Esas 1989/2 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere şüpheliye atfedilen suçta (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun cevaz verdiği ayrık durumlar dışında) borcun ödendiğinin ve senedin bedelsiz kaldığı hususunun belge ile ispatının gerektiği, buna karşın somut olayda şikayetçinin şüpheliye borcu bulunmadığına veya şüpheliye olan borcunu ödediğine dair herhangi bir belge ibraz etmediği, buna göre... Cumhuriyet Başsavcılığının kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına itirazın reddine dair.... Sulh Ceza Hakimliğinin 29/09/2015 tarih ve 2015/3086 değişik iş sayılı kararının usul ve kanuna uygun olduğunun anlaşılması karşısında,... Bakanlığının kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, kanun yararına bozma isteminin CMK"nın 309. maddesi gereğince REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 31/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.