22. Hukuk Dairesi 2013/31447 E. , 2015/2892 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
AVUKA....
ADINA VEKİLİ AVUKAT ...
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde şoför olarak çalıştığını, iş yerinde hazır beton üretimi yapıldığını, iş sözleşmesinin fazla mesai ücreti, hafta ve genel tatil zamlı ücretlerinin ödenmediği gerekçesiyle feshedildiği 22.11.2011 tarihine kadar aralıksız olarak çalıştığını, davacının 08.00-18.30 arasında görev yaptığını, 18.30"da bitmesi gereken mesainin haftanın dört günü 21.00 "e kadar uzadığını, ayda iki hafta tatili çalıştığını, tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalışmasının devam ettiğini ancak fazla mesai ücreti, hafta ve genel tatil zamlı ücretlerinin ödenmediğini, bu alacakların ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayalı olduğunu ve kıdem tazminatınında ödenmesi gerektiğini, kullanmadığı ücretli izin hakkının bulunduğunu, fazla mesai, ulusal bayram genel ve hafta tatili alacaklarının belirlenebilir olmadığından belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, yıllık izin ve kıdem tazminatının belirlenebilir olduğundan hesaplayarak buna göre talep edildiğini belirterek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkiline ait iş yerinde şoför olarak çalıştığını, davacının görevinin şoför olması sebebiyle hiç bir zaman fazla mesai yapmadığını, işyerinin pazar günleri ile genel tatil ulusal bayram günlerinde kapalı olduğunu, iş yerinde hazır beton üretimi yapıldığını, kışın iş yapılmadığından çalışanların çoğunlukla 14:00-15:00 saatlerinde iş yerinden ayrıldığını, davacının iş sözleşmesinin devamsızlığı nedeniyle feshedildiğini, feshin haklı nedene dayalı olduğunu ve kıdem tazminatı talep hakkının bulunmadığını, davacının tüm ücretli izin hakkını kullandığını ve izin ücreti alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
./..
- 2 -
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davanın belirsiz alacak davası olup olmadığı ve buna göre fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarına hangi tarihten itibaren faiz uygulanacağı noktasındadır.
Kategorik olarak, belirli bir tür davanın veya belirli kişilerin açtığı davaların baştan belirli veya belirsiz alacak davası olduğundan da söz edilemez. Belirsiz alacak davası, bu davaya ilişkin ölçütlerin somut olaya uygulanarak belirlenmesi gerekir.
Hakime alacak miktarının tayin ve tespitinde takdir yetkisi tanındığı hallerde (Örn:6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu md 50, 51, 56), hakimin kullanacağı takdir yetkisi sonucu alacak belirli hale gelebileceğinden, davacının davanın açıldığı tarih itibariyle alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin imkansız olduğu kabul edilmelidir. Örneğin, iş hukuku uygulamasında, Yargıtayca, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının yazılı belgelere ve işyeri kayıtlarına dayanmayıp, tanık anlatımlarına dayanması halinde, hesaba esas alınan süre ve alacağın miktarı nazara alınarak takdir edilecek uygun oranda hakkaniyet indirimi yapılması gerekliliği kabul edilmektedir. Bu halde, tanık anlatımlarına dayanılarak hesaplanan alacak miktarından hakimin takdir yetkisine bağlı olarak yapılacak indirim oranı baştan belirli olmadığından, alacak belirsiz kabul edilmelidir.
Davacının fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacakları bakımından davayı belirsiz alacak davası olarak açtığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece hafta tatili, fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacakları bakımından davacının ıslah dilekçesinde faiz talebinde bulunmadığı gerekçesi ıslah edilen miktar bakımından faizsiz hüküm altına alınmış ise de, bu alacaklar bakımından davanın belirsiz alacak davası olduğu anlaşılmakla bu alacaklara dava tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekmektedir.
3-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai alacağı hesaplamasında kışın Aralık, Ocak, Şubat ve Mart aylarında fazla mesai yapılmadığı kabul edilmiş olmasına rağmen hafta tatili alacağı bakımından Aralık, Ocak ve Şubat aylarında hafta tatili çalışmasının bulunmadığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davalı işyerinde fazla mesai yapılmadığı kabul edilen aylar dikkate alınarak bu aylarda hafta tatili çalışmasının da bulunmadığının anlaşılmasına göre, Mart ayında da hafta tatili çalışmasının bulunmadığı kabul edilerek hafta tatili alacağının hesaplanması gereklidir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 04.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
...