16. Hukuk Dairesi 2013/810 E. , 2013/645 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında Abdurrahmangazi Mahallesi çalışma alanında bulunan 146 ada 16 parsel sayılı 19,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı, bahçe ve üzerindeki 3 katlı binanın 19 yıldan beri ... evlatları ..., ..., ...’ların müştereken fiili kullanımlarında olduğu şerhi verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına 01.07.2010 tarihinde tespit edilmiştir. Davacı, çekişmeli parselin kendi zilyetliğinde olduğu ve yüzölçümünün 160 metrekare olduğu iddiasıyla dava açmış, çekişmeli taşınmaz üzerinde lehine zilyetlik şerhi verilmesini ve taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmazın tespit gibi ... İlçesi Abdurrahmangazi Mahallesi 146 ada 16 nolu parsel sayılı taşınmazın 2/B vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının fiili kullanıma yönelik davasının kabulü ile 146 ada 16 nolu parselde kayıtlı taşınmazın beyanlar hanesine "iş bu taşınmaz bahçe ve üzerinde 3 katlı bina olarak 1991 yılından beri Şenel oğlu 1966 doğumlu ..."ın fiili kullanımındadır." şeklinde şerh verilmesine, davacının yüzölçümüne yönelik davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli parselin fiili kullanıcısının davacı olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak, dosya içerisinde yer alan İstanbul Valiliği kadastro müdürlüğü-... Mühendisliğinin 07.05.2012 günlü yazılarında, "dava konusu Abdurrahman Gazi Mahallesi 146 ada 16 sayılı parselin, daha önce tespiti yapılan Mehmet Akif Mahallesi 133 ada 1 sayılı parsel ile mükerrer olması nedeniyle iptali gerekmekte ise de taşınmaz davalı olduğundan iptal işleminin iptalini gerekçekleştiremediklerinin bildirildiği" anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Yasa"nın 22/1. maddesinde yer alan düzenlemeye göre; "evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tabi tutulmuşsa ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla "hükümsüz sayılır. Ne var ki, mahkemece bu yön üzerinde durularak 3402 sayılı Yasa"nın 22/1. maddesi uyarınca değerlendirme yapılmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, Mehmet Akif Mahallesi 133 ada 1 sayılı parsel ile Abdurrahman Gazi Mahallesi 146 ada 16 sayılı parselin mükerrerlik durumlarının tespiti yönünden mahallinde yeniden uzman teknik bilirkişi aracılığı ile keşif yapılarak, ilgili paftalar zemine uygulanmalı, her iki parselin kısmen ya da tamamen çakışıp çalışmadığı belirlenmeli, bundan sonra çakışan bölüm yönünden 133 ada 1 sayılı parselin tespit tarihinin "24.06.2010"; 146 ada 16 sayılı parselin tespit tarihinin ise "01.07.2010" olması nedeniyle, sonra tespit edilmiş olan 146 ada 16 sayılı parselle ilgili kadastro tespitinin 2. kadastro niteliğinde olup, 3402 sayılı Kanun"un 22/1. maddesi gereğince tüm sonuçları ile geçersiz olduğu göz önünde bulundurularak sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazinenin temyiz itirazı açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 06.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.