20. Hukuk Dairesi 2012/8160 E. , 2013/4296 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 12.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ....tarafından istenilmekle, tayin olunan 22.11.2011 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davalı Hazine vekili Avukat .... ile Orman Yönetimi vekili Avukat ...geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Yanı mevki 239 ada 7 parsel sayılı 8287,01 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle öncesinde dava dışı 239 ada 6 sayılı parselin bir bütün olarak atalarından intikal ile ...."ın zilyetliğindeyken, ...."a sattıkları onun da iki parçaya ifraz ederek 7 numaralı parseli ....ve arkadaşları, 6 nolu parseli de .... sattığı, 7 numaralı parselin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/612 Esasına, 6 numaralı parselin de Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/5 Esasa kayıtlı dosyalarında dava konusu edildiğinden söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir.
1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/612 Esasına kayıtlı dava dosyasında; ... ve arkadaşları tarafından .... Köyü Tüzel Kişiliği, Hazine ve Orman Yönetimi aleyhine 09.07.2002 tarihli dilekçelerinde sınırlarını bildirdikleri 9450 m² yüzölçümündeki taşınmazın bayiileri ve kendileri tarafından eklemeli 20 yıldan fazla süredir malik sıfatıyla zilyet edildiği, yararlarına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince adlarına tescilini istemişlerdir.
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/948 esasına kayıtlı dava dosyasında, Necip Mümtaz Şerefli ve arkadaşları tarafından davalı Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği ile ... ve arkadaşları taraf gösterilerek, tescil davasına konu taşınmazın Temmuz 1969 gün ve 63, 64 ve Şubat 1962 tarih 4 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığından, tapu maliki mirasçıları adına tescili istemiyle açtıkları dava, Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.12.2002 gün ve 2002/948-1214 sayılı kararı ile Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/612 Esasına kayıtlı dava dosyası üzerinde birleştirilmiştir.
Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 26.02.2009 gün ve 2009/117-77 sayılı, ....’nin davasının açılmamış sayılmasına, diğer davalarda, 3402 sayılı Kanunun 27. maddesi gereğince görevsizliğe ilişkin kararının kesinleşmesiyle kadastro mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tesbit tutanağı düzenlenmeyen bölümüne ilişkin davanın görev nedeniyle reddine, diğer davaların esastan REDDİNE, çekişmeli Hisarönü Köyü 239 ada 7 sayılı parselin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ile davacı ... ve arkadaşları ile ... ve arkadaşları ile Necip Mümtaz Şerefli mirasçısı Seher Şerefli tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1967 yılında, idari sınır ile bağlı kalınmadan seri usûlüne göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1981 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ve 1988 ilâ 1990 yıllarında yapılıp 08.07.1991 tarihinde
ilân edilerek dava tarihinde kesinleşmiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B uygulaması vardır.
1) Mahkemenin temyize konu 04.10.2010 günlü kararı davacılar ..., ... ve ... ile ..., ..., ... ve.... vekili Avukat ...."a 07.02.2011 günü tebliğ edilmiş, kararı temiz ettikleri 27.02.2012 tarihinde ise temyiz süresi geçmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2) ..."nin mirasçısı olan ....nin temyiz itirazlarına gelince; ...."nin vekili aracılığıyla verdiği 16.11.2009 tarihli dilekçe ile davasından feragat ettiği ve bu feragatın mirasçısı olan Seher Şerefli"yi de bağlayacağı anlaşıldığından, Seher Şerefli"nin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3) Hazine ve ... ve arkadaşlarının temyiz itirazlarına gelince;
Tescil davası sürerken asliye hukuk mahkemesinde dinlenen orman bilirkişi raporunda (B) ile gösterilen 8569,84 m² ile (C) ile gösterilen 1382,12 m² yüzölçümündeki bölümlerinin orman tahdit sınırları dışında bulunduğu, (B) ile gösterilen bölümde beş adet bina temeli ve bir adet baraka, grup halinde 41 adet 4 - 7 yaşlarında kızılçam fidanları ile alt tabakada diri örtü olarak laden bulunduğu, (C) ile gösterilen bölümde bir adet bina temeli olup kültür arazi niteliğinde olmadığı, kadastro mahkemesinde yapılan keşifte dinlenen orman bilirkişi ise raporunda çekişmeli 7 sayılı parselin yörede 1966 yılında seri bazda yapılarak kesinleşen orman tahdidinde orman sınırlarına bitişik şekilde orman sınırları dışında bırakıldığı 1959 ve 1996 tarihli memleket haritaları ile 1992 tarihli hava fotoğraflarında açıklık alan olarak göründüğü, 6831 sayılı Kanunun 17/2. madde kapsamında orman içi açıklığı olmadığı, parselin içinde 5 adet beton subasman ile iki adet 70 yaşında ve 11 adet 10 yaşında kızılçam ağaçları olduğu bildirilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesinde yapılan keşif sırasında dinlenen ziraat mühendisi bilirkişi.... 9/3/2004 tarihli raporunda; krokide (C) ile gösterilen 1382,12 m² yüzölçümündeki bölümün çam ağaçları ile kaplı olduğu, (B) ile gösterilen 8569,84 m² yüzölçümündeki bölümün işlenebilir toprak kalınlığının 40 - 50 cm olduğu tarımsal faaliyet yapılabilecek yeterli toprak kalınlığına sahip bulunduğunu ve her türlü kuru tarımsal faaliyete uygun olduğunu ve üzerinde 4 adet temel kazısı olan bodrum katı yeri ile bir adet baraka bulunduğunu, yapılaşma nedeniyle arsa niteliği kazandığı, kadastro mahkemesinde yapılan keşifte dinlenen ziraat yüksek mühendisi bilirkişisi .... ise; raporunda 7 sayılı parselin içinde 11 adet 15 yaşlarında iki adet 60 yaşında ....ağaçları bulunduğunu, 8 - 10 yıldan beri düzenli olarak ziraai amaçla kullanıldığını, daha önceki yıllarda toprak işlemesi yapılmamış olduğunu ve kadim olmayan ziraat arazisi niteliğinde olduğunu açıklamıştır.
Hazine çekişmeli taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesinin doğru olmadığı, ... ve arkadaşları ise zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçeleri ile hükmü temyiz etmişlerdir. Bir yerin hukukun orman olup olmadığı kesinleşen orman kadastrosu bulunmakta ise kesinleşen orman kadastro tutanak ve haritalarının uygulanması sonucu belirlenir, çekişmeli taşınmaz uzman orman bilirkişi rapor ve krokilerine göre 1966 yılında seri bazda yapılan orman kadastro sınırları dışında bırakıldığı ve orman kadastro sınırlarına bitişik olduğu ve resmi belgelerde de orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tescile karar verilmesi doğru değildir.
Ne var ki; taşınmazın ziraat arazisi olup olmadığı ve zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde ziraatçi bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğundan bu çelişkinin giderilmesi için yeniden bir ziraatçi ve fen bilirkişi aracılığıyla keşif yapılarak taşınmazın ziraat arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığının ve kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının yöntemince belirlenmesi gerekir.
Bu nedenlerle; ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi ve fen bilirkişisi aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte ziraat mühendisi tarafından muhtelif toprak numuneleri alınıp ilgili kurumda incelettirilerek tarım toprağı olup olmadığı, tarım toprağı ise kaç yıldır ne şekilde kullanıldığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı, tescil davasının açıldığı tarihe kadar 20 yıllık kazandırıcı sürenin oluşup oluşmadığı, taşınmazın üzerinde bulunan yapıların konumu ile bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılım oranı ve kapalılık durumu ile zemindeki konumları belirlenmeli, önceki bilirkişi raporlarındaki somut bulgularda değerlendirilerek bilimsel verilere dayalı kapsamlı rapor düzenlettirilmelidir. Uygulama, fen bilirkişi tarafından düzenlenecek krokide gösterilmelidir. Yaşlı ve tarafsız yerel bilirkişi ve zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenerek taşınmazın öncesi itibarıyla niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin ne zaman nasıl başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği, kullanımın ekonomik amaca uygun olup olmadığı, yapıların ne zaman yapıldığı, yapılar yapılmadan önceki zilyetliğinin ne olduğu sorulup yeterli ve kesin yanıtlar alınmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacılar.... temyiz dilekçelerinin süreden REDDİNE, adı geçenlerden alınan temiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; .... mirasçısı olan...."nin temyiz itirazlarının REDDİNE,
3) Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle Hazine, ... ve arkadaşlarının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ... ve arkadaşlarına iadesine 12.04.2013 günü oy birliği ile karar verildi.