16. Hukuk Dairesi 2012/8299 E. , 2013/640 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında Elmalıkent Mahallesi çalışma alanında bulunan 177 ada 14 parsel sayılı 609,90 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ile 178 ada 1 parsel 2717,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanelerine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldıkları, taşınmazların ..., ..., ... ve Servet Kahraman kullanımında olduğu şerhi verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli parsellerin Emniyet Genel Müdürlüğü adına tahsisli olduğunu belirterek durumun beyanlar hanesinde gösterilmesini talep etmiştir. Davacı ... vekili, çekişmeli 178 ada 1 parselin müvekkili zilyetliğinde olduğunu belirterek lehine zilyetlik şerhi verilmesini, davacı İshak Yazıcıoğlu çekişmeli 177 ada 14 parselin zilyetliğinde olduğunu belirterek lehine zilyetlik şerhi verilmesini, davacı Ekeder çekişmeli parseller üzerindeki zilyetlik şerhinin iptali ile Hazine adına tescilini, davacı ... vekili, çekişmeli parsellerin kamusal hizmet alanı olduğundan Belediye adına tespit ve tescilini, davacı İdris Sonuvar çekişmeli 117 ada 14 parselin 609 metrekaresinin ve 178 ada 1 parselin 2740 metrekaresinin zilyedi olduğunu belirterek bu alanlarda lehine zilyetlik şerhi verilmesini talep ederek dava açmışlardır. Mahkemece davaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda Hazinenin davasının kabulü ile; 178 ada, 1 parsel ve 177 ada 14 parsel sayılı taşınmazların beyanlar hanesine şerh edilen “İş bu taşınmaz bahçe 2000 yılından beri ... evladı ... ve ... evladı ... ve ... evladı ... ve ... evladı ..."ların müştereken fiili kullanımındadır.” ibaresinin iptali ile, yerlerine "taşınmaz kamu hizmetine tahsislidir.” şeklinde belirtilerek beyanlar hanelerine şerhine, taşınmazların Hazine adına tapuya tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazlar üzerinde, Kadastro Müdürlüğü"nce 3402 sayılı Yasa"nın Ek 4. maddesi gereği kullanım kadastrosu yapılmıştır. 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasa"ya eklenen EK 4/1. madde gereğince “6831 sayılı Orman Kanununun 20.06.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2"nci maddesi ile 23.09.1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05.06.1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2"nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11"inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil…” edilir. Kullanım kadastrosu sırasında mülkiyete ilişkin herhangi bir değişiklik yapılmaz. Kadastro mahkemelerince de kullanım kadastro çalışmalarına ilişkin ihtilaflarda mülkiyete ilişkin iddialar dinlenemez. Somut olayda davacı ..."nın davası çekişmeli taşınmazların mülkiyetinin Belediye adına tescili ve bunun sonucu olarak şerhin iptaline yöneliktir. Dolayısıyla isteği mülkiyete ilişkin olup, 3402 sayılı Kanun"un Ek 4. maddesi çerçevesinde incelenmesi mümkün olmadığından, dava hakkında genel mahkemelerce mülkiyete ilişkin dava olarak incelemek üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek esasa ilişkin, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Öte yandan, mahkemece hüküm tarihi olan 28.6.2012 tarihinden önce 26.04.2012 tarihli 28275 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanun"un 9. maddesinin 2. bendinde yer alan "Hazine tarafından kişiler aleyhine açılan davalar ile ilgili davaların durdurulacağı" şeklindeki düzenleme dikkate alınmaksızın davaya devamla taşınmazlar hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, davanın tüm taraflarının karar başlığında gösterilmesi gerektiği halde davacı Ekeder"in karar başlığında gösterilmeyerek davacı ..."nun isminin iki kez yazılmış olması da usule aykırı olup, davacı ... vekili ile davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 06.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.