MAHKEMESİ :Yenice Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :21.11.2013
NUMARASI :Esas no:2011/31 Karar no:2013/137

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından, nafaka ve tazminat taleplerinin reddi yönünden; davalı (koca) tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma kararı, tarafların "boşanma ve fer"ilerinde anlaşmış olmalarına" dayalı olarak verilmediği halde, hüküm sonucunda yasal dayanak olarak Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi yerine, aynı Yasanın 166/3. maddesinin gösterilmesi sonuca etkili bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece; "davacının iddialarını haklı çıkaracak herhangi bir somut delil tespit olunamadığı, bu nedenle davacının iddialarının soyut kaldığı, boşanmaya giden olaylarda hangi tarafın ne kadar kusurlu olduğunun tespit edilemediği" açıklamasına yer verilerek "eşlerin dava tarihinden karar tarihine kadar uzunca bir süredir bir araya gelmemiş olmalarına, bu süre içinde evlilik ruhunun öldüğü, tekrar ortak hayata dönmelerinin mümkün olmadığına" dayanılarak boşanma kararı verilmiştir. Sözü edilen gerekçe boşanma kararı verilmesi için yasal bir sebep sayılamaz ise de, davalının evlilik birliğinin giderlerine maddi katkısının bulunmadığı, eşine fiziki şiddet uyguladığı ve kendisini başka bir erkekle aldattığını söyleyerek haksız isnatta bulunduğu yapılan soruşturma ve toplanan delillerle gerçekleşmiştir. Bu durumda boşanmaya sebep olan olaylarda davalı ağır kusurludur. Hal böyleyken "taraflardan hangisinin kusurlu olduğunun tespit olunamadığı" gerekçesiyle davacının manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddedilmesi yasaya aykırıdır.
3-Boşanma kararı ile müşterek çocuğun velayeti anneye bırakıldığı halde, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmemesi ve bunun gerekçesinin de gösterilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple davacı yararına, (3.) bentte gösterilen sebeple de davalı yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.11.2014 (Prş.)