Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2019/17892
Karar No: 2021/3796
Karar Tarihi: 15.03.2021

Danıştay 6. Daire 2019/17892 Esas 2021/3796 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/17892
Karar No : 2021/3796

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ..

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:... sayılı kararının iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, … Mahallesi, …pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazdaki yapı hakkında düzenlenen … günlü, … sayılı yapı tatil tutanağı ile bu tutanağa istinaden İstanbul Büyükşehir Belediye Encümenince alınan … günlü, … sayılı yıkım kararının iptali ve tahsil edilen para cezasının iadesi talep edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Aykırılıklar nedeniyle yapı tatil tutanağı tanzim edilip yapının, ruhsat müddetinden itibaren beş yıl içinde bitirilemediğinden dolayı yapı ruhsatının hükümsüz kaldığı, keza Anayasa Mahkemesi kararı ile yapı ruhsatının dayanağı 3194 sayılı İmar Kanununun 47. maddesi iptal edildiğinden aykırılıkların mer'i mevzuata göre tekrar ruhsata bağlanamayacağı gerekçesiyle tutanak düzenlendiği ve binanın tamamının yıkımına karar verildiği ve davalı idarenin 1/1000 ölçekli Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgesi Uygulama İmar Planında "koruya katılacak alanda" kalan ve korunması gerekli kültür varlığı uygulaması dışında hiçbir yapı yapılamayacağı öngörülen alanda verilen ruhsatın verilmesine dayanak oluşturan 3194 sayılı Yasanın 47/g maddesi yürürlükte bulunmadığından bu ruhsatların yenilenmesi ve temdidinin de mümkün olmadığı savı yerinde ve artık dayanağı kalmayan ruhsata dayalı olarak bu alanda yapılanma olanağı mümkün olmamakla, bir başka ifadeyle, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının Resmi Gazetede yayımlanmasından sonra yapımına devam edilen/yapılan yapıların mevzuata aykırı yapı kabul edilip kazanılmış haktan söz edilemeyeceği açık olmakla birlikte, ruhsat müddeti içinde Anayasa Mahkemesinin iptal kararının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihe kadar inşaatına başlanıp korunması gereken seviyeye gelmiş yapıların bu tarihe (18/04/1987) kadar yapılmış olan kısmının kazanılmış hak kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, keza iptal edilen 3194 sayılı İmar Kanununun 47. maddesinde koru alanlarının boğaziçi öngörünüm bölgesindeki konut inşaatına dair esaslara tabi olduğu belirtildiğinden, plan yönüyle de yapılaşmaya engel bir durumun söz konusu olmadığı sonucuna varıldığı,
yapının kazanılmış hak kapsamında değerlendirilebilecek 18/04/1987 tarihindeki mevcut durumu esas alınarak düzenlenmeyen, şayet inşaata başlanmamış ise bu hususta bir açıklık içermeyen yapı tatil tutanağı ve yapının tamamının yıkımına yönelik alınan belediye encümeni kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu yapı tatil tutanağının ve encümen kararının iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararının, Danıştay Ondördüncü Dairesinin 01/06/2017 günlü, E:2016/7854, K:2017/3785 sayılı kararı ile, dava konusu taşınmaza verilen ruhsata dayanak olan 3194 sayılı İmar Kanununun 47. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı verdiği tarihten itibaren idarelerin Anayasaya aykırı bulunarak iptal edildiği bilinen bir Yasa hükmüne dayanarak işlem tesis etmeye devam etmelerinin Hukuk Devleti ilkesine uygun olmadığı, kamu yararına uygun davranmak zorunda bulundukları kuralına da aykırı olacağı, bir başka deyişle kamuya duyurulan Anayasa Mahkemesi kararının verildiği 11/12/1986 tarihinden sonra idarenin, iptal edilen Yasa hükmüne dayanarak işlem tesis etmesinin mümkün olmadığı hususları ile esasen ruhsat verilmesi mümkün olmayan bir dönemde düzenlenen ruhsatla inşaat yapıldığı ve yapının tamamı hakkında yıkım kararı verildiği göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu yıkım kararında hukuka aykırılık bulunmadığı, yapı tatil tutanağı yönünden süre aşımı bulunduğu ve dava dilekçesinde "tahsil edilen para cezasının iadesi" isteminde bulunulmakla birlikte, dava konusu edilen işlemlerin "para cezasını" içermediği, bu kısım yönünden ortada idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem bulunmadığından, para cezası yönünden davanın incelenmeksizin reddi yönünde hüküm kurulması gerekirken, Mahkemesince bu talep hakkında bir karar verilmemesinde hukuka uyarlılık bulunmadığı gerekçeleriyle bozulması üzerine, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; yapı tatil tutanağı yönünden süre aşımı nedeniyle davanın reddine; tahsil edilen para cezasının iadesi talebinin incelenmeksizin reddine ve yıkım kararının ise; hakkında yıkım kararı bulunan yapı hakkında 3194 sayılı İmar Kanununun Geçici 16. Maddesi kapsamında başvuru yapılarak, … belge numaralı, … başvuru numaralı, 02/04/2019 düzenleme tarihli "Yapı Kayıt Belgesi" düzenlendiği, dava konusu taşınmazın anılan geçici maddede sayma yoluyla belirtilen ve maddenin uygulanmayacağı belirtilen yerlerden de olmadığı göz önüne alındığında, 3194 sayılı İmar Kanununun Geçici 16. maddesinin 4. fıkrasındaki düzenleme gereğince İmar Kanunu uyarınca alınmış yıkım kararlarının iptal edilmesi gerektiği, dolayısıyla dava konusu işlemin açıkça hukuka aykırı olduğu belirtilerek, iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davaya konu taşınmazın 16/01/1987 tarihli yapı ruhsatlarının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 3194 sayılı İmar Kanununun 47. maddesi gereğince düzenlendiği, sözü edilen maddenin Anayasa Mahkemesi tarafından 11/12/1986 tarihli karar ile iptal edildiği, gerekçeli kararın ise Resmi Gazetede 18/04/1987 tarihinde
yayımlandığı, kamuya duyurulan Anayasa Mahkemesi kararının verildiği 11/12/1986 tarihinden sonra idarenin, iptal edilen Yasa hükmüne dayanarak işlem tesis etmesinin mümkün olmadığı, Eylül 1987 tarihinde çekilen hava fotoğraflarına göre ise henüz taşınmazın inşaatına başlanılmadığı, bu nedenle kazanılmış haktan da söz edilemeyeceği, halen yürürlükte olan 22/07/1983 onay tarihli 1/1000 ölçekli Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi İmar Planına göre koruya katılacak alan ve küçük bir kısmı da yol alanında kalan dava konusu yapının ruhsata bağlanmasının mümkün olmadığı, ayrıca taşınmazın 3194 sayılı İmar Kanununun Geçici 16. maddesinden de yararlanmasının söz konusu olmadığı belirtilerek, Mahkeme kararının yıkıma ilişkin kısmının bozulması gerektiği iddia edilmiştir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının Dairemiz kararında belirtilen gerekçe ile bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazdaki yapı hakkında düzenlenen … günlü, … sayılı yapı tatil tutanağı ile bu tutanağa istinaden İstanbul Büyükşehir Belediye Encümeni tarafından … günlü, … sayılı yıkım kararının tesis edilmesi üzerine, bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Tarafların Kişilik veya Niteliğinde Değişiklik" başlıklı 26. maddesinde; "Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir." hükmüne yer verilmiştir.

18/05/2018 günlü, 30425 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 7143 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanununa eklenen Geçici 16. maddenin 1. fıkrasında ise; "Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Başvuruya konu yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu ve diğer hususlar Bakanlık tarafından hazırlanan Yapı Kayıt Sistemine yapı sahibinin beyanına göre kaydedilir." hükmüne, 4. fıkrasında ise; "Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili bu Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir." hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı Kanunun 26. maddesinde öngörülmemiş olmasına karşın, yargılama sürecinde davacının ölümü halinde, -yalnızca öleni ilgilendiren davalar hariç- Mahkemece, davayı takip hakkı kendisine geçecek olan mirasçıların tespit edilerek, bu kişilerin davadan haberdar edilmeleri suretiyle, davaya devam edip etmeyecekleri hususu uygun bir süre verilerek sorulmalıdır. Aksi durumda, dava dosyalarının sürüncemede kalma durumu ortaya çıkacağı gibi, birden fazla mirasçı bulunması gibi hallerde, bu kişilerin yargılama sürecinin farklı aşamalarına isabet eden zamanlarda davaya devam etme talebinde bulunabilecekleri ve bu durumun yargılama usulü açısından sorunlara yol açacağı tabiidir.
Bu durumda; davacı …'ün 10/05/2018 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, yapı tatil tutanağı, yıkım ve tahsil edilen para cezasının iadesi hakkında davacı mirasçılarının davaya devam etmek isteyip istemediği sorulmak suretiyle, başvurulmasına kadar Mahkemece dosyanın işlemden kaldırılması yönünde yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, her ne kadar yıkım kararı hakkında iptal kararı verilmiş ise de; yapı sahiplerinin devletle ihtilaflı durumunun ortadan kaldırılması, ruhsatsız yapıların belli bir harç karşılığında kayıt altına alınarak iskân verilmesi ve bu gelirin kentsel dönüşüm projelerine finans sağlaması amacıyla imar barışı” olarak adlandırılan bu uygulama ile 31/12/2017 tarihinden önce inşa edilmiş ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yapıların ya da yapıların ilgili kısımlarının sahiplerine Yapı Kayıt Belgesi alma hakkı getirildiği, başvuruya konu yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu ve diğer hususlar, Bakanlık tarafından hazırlanan Yapı Kayıt Sistemine yapı sahibinin beyanına göre kaydedileceği ve tahsil edilemeyen para cezaları ile yıkım kararların da iptal edileceği anlaşılmaktadır.
Ancak yukarıda da belirtildiği gibi Yapı Kayıt Belgelerinin yapı sahibinin beyanına göre düzenlendiği, ilgili Kurumlarca herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı, idare tarafından, taşınmazın ruhsatsız olduğundan bahisle verilen yıkım kararları ile tahsil edilemeyen para cezalarının iptal edilip edilmemesi konusunda, ilgili mevzuat çerçevesinde bir inceleme ve değerlendirme yapıldıktan sonra bir karar verileceği, yargı mercilerinin ise yalnızca yapı kayıt belgesinin varlığına dayanarak karar veremeyeceği, bu konuda ilgili idare tarafından yeni bir karar alınması durumunda, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, salt yapı sahibinin beyanına göre düzenlenen Yapı Kayıt Belgesinin varlığı nedeniyle, yıkım kararının açıkça hukuka aykırı olduğu yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı, 2577 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca gerekli işlemler yapıldıktan sonra, davacının mirasçıları tarafından davanın takip edilmesi halinde, yıkım kararı hakkında işin esası yönünden yukarıda belirtilen durum dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği tabiidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1…. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
3. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 15/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi