Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2918
Karar No: 2020/5892

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2918 Esas 2020/5892 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalıyla davadışı şirkette ortaktı. Davalının söz konusu şirketteki hisselerinin bir kısmını davacıya devretmesi karşılığında, davacı davalıya bir bono verdi. Ancak, taahhüt edilen hisse devri gerçekleşmediği için bono bedelsiz kaldı. Davacı, dava konusu bonodan dolayı davalıya borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etti. İlk derece mahkemesi, davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Bölge adliye mahkemesi ise davacının usulünce iddiasını ispatlama yoluna gitmediği için istinaf başvurusunu reddetti. Temyiz incelemesi sonucunda, davacının temyiz itirazlarının reddine ve önceki kararın onanmasına karar verildi.
Kanun maddeleri: Türk Ticaret Kanunu'nun 776. maddesi. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2020/2918 E.  ,  2020/5892 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 26/10/2017 tarih ve 2016/776 E. - 2017/704 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi"nce verilen 14/02/2019 tarih ve 2018/60 E. - 2019/325 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı ile davalının davadışı şirkette ortak olduklarını, davalının şirketteki hissesinin bir kısmını davacıya devretmesi karşılığında davacının dava konusu bonoyu davalıya verdiğini, ancak taahhüt edilen hisse devrinin gerçekleşmediğini ve bononun bedelsiz kaldığını ileri sürerek, dava konusu bonodan dolayı davacının davalıya borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu bononun ihdas nedeninin olmadığını, sebepten mücerret olduğunu, davalının davacıya hisse devri taahhüdünde bulunmadığını, davacının borcu kabul ettiğini ve hisse devrine yönelik anlaşmaya karşılık bononun verildiği hususunu yazılı delillerle ispatlayamadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda, davacının bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasını davalının kabulü olmadığı sürece ancak yazılı belge ile kanıtlaması gerektiği, davacı tarafından hisse devrine ilişkin bir takım elektronik belgeler sunulduğu, ancak söz konusu belgelerin davalı ya da vekili tarafından gönderilmemiş olduğu ve ayrıca söz konusu belgelerde davacının senedin verilme nedenini oluşturan davalının şirketteki hisselerini davacıya devrine ilişkin herhangi bir kanıt ya da olgu yer almadığı, aksine söz konusu belgelerle davacının davalıya hisse devrinden söz edildiği, bu nedenle davacının yazılı delil başlangıcına dayanarak tanık dinletme isteminin mahkemece kabul edilmediği, ayrıca davacının yemin delilinden vazgeçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup, hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacının hisse devrine ilişkin herhangi bir yazılı sözleşme sunmadığı, TTK 776. maddesi gereğince bonoların kayıtsız şartsız bir borcu ödeme vaadi niteliği taşıdığı, yazılı delil başlangıcı niteliği taşıyabilecek herhangi bir delil ve belge de sunulmadığı ve buna göre davanın ve bononun bedelsiz kaldığı iddiasının usulünce ispatlanamadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karar örneğinin bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 15/12/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi