Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1) Sanığı yükletilen trafik güvenliğini tehlikeye sokma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından sanık ...’nun ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2) Sanık hakkında silahla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Katılanın soruşturma evresinde, sanığın tehdit sözlerini söylerken elinde bıçak gördüğünden bahsetmemesi, sanığın olay yerinden ayrılmasından sonra tanık Ahmet Yıldız’dan sanığın elinde bıçak olduğunu öğrendiğini beyan etmesi, kovuşturmadaki beyanında ise, sanığın elinde ucu sivri bir şey tuttuğunu, bıçak olduğunu anladığını söylemesi karşısında, katılanın ifadeleri arasındaki çelişkiler giderilmeden ve olay esnasında sanığın elindeki bıçağı görüp görmediği hususu açıklığa kavuşturulmadan eksik araştırma ve yetersiz gerekçeyle silahla tehdit suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı ve sanık ...’nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 29.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.