14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/561 Karar No: 2013/2102 Karar Tarihi: 13.02.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/561 Esas 2013/2102 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/561 E. , 2013/2102 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.07.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı ..., davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda; 7.12.1994 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalı ... ... 190 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerini davacıya satmayı vaat etmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1998/133 E. 1998/638 K. sayılı ilamı ile Davacı adına tescil kararı verilmiş ancak bu karar infaz edilmeden malik ... ... tarafından aynı taşınmazdaki payın ... ... adlı kişiye 2.12.1995 tarihli harici sözleşme ile satışı nedenine dayalı olarak açılan ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/259 E. 1998/143 sayılı kararı ile ... ... adına tescil kararı verilmiştir. ... ... adına tescil ettirdiği payı bu kez oğlu ...’a devretmiştir. Davalı ... 190 parsel sayılı taşınmazın ifrazından oluşan 3581 parsel sayılı taşınmazdaki payını 19.2.1999 tarihinde davacıya devretmiştir. Davacı, bu dava ile malik ... ... tarafından satışı vaat edilen 190 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sonucu oluşan 3582 parsel sayılı taşınmazdaki payın adına tescilini istemektedir. Davacı, davalı ...’nin muvazaayı kabul ederek 3581 parsel sayılı taşınmazda satın aldığı payı kendisine devrettiğini kabul etmiştir. Bu kez mahkemece davacının satın aldığı 190 parsel sayılı taşınmazdan 3582 sayılı parsele giden ve vaat borçlusu ...’ten ...’a geçen payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Davalı ... davacının satış vaadi sözleşmesi ile ... ..."dan 190 parsel sayılı taşınmazda satın aldığı payın tamamını ifrazen oluşan 3581 parsel sayılı taşınmazdan aldığını iddia ettiğine göre davacının 7.12.1994 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 190 parsel sayılı taşınmazda satın aldığı ... ...’ın pay miktarı belirlenmeli, davacının davalı ...’dan devraldığını kabul ettiği 3581 parsel sayılı taşınmazdaki payın miktarı da belirlenmeli ve eğer eksiklik var ise bu payın tesciline karar verilmelidir. Bunun için de satışı vaat edilen ve önceden almış olduğu payların ve bu paylara tekabül eden miktarların belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, 13.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.