Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/11126
Karar No: 2013/4279

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/11126 Esas 2013/4279 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2012/11126 E.  ,  2013/4279 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 10.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi ... ve arkadaşları vekili Avukat .... tarafından istenilmekle, tayin olunan 06.11.2012 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ... ve arkadaşları vekili Avukat .... ile Orman Yönetimi vekili Avukat ...., diğer taraftan Hazine vekili Avukat .... ve katılan ... vekili Avukat .... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastroda...Köyü 245 ada 10 sayılı parselin kadastro tesbit tutanağı, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olması nedeniyle malik hanesi açık olarak düzenlenmiş, Asliye Hukuk Mahkemesindeki tescil davası görevsizlikle kadastro mahkemesine aktarılmıştır.
    Mahkemece keşif giderlerinin ödenmesi için verilen kesin önele uyulmadığı gerekçesiyle davaların reddine, çekişmeli parselin tesbitteki niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline ilişkin 24.06.2010 gün ve 2010/13821-16006 sayılı kararı, Orman Yönetiminin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16.12.2010 gün ve 2010/13821-16006 sayılı kararında özetle; ““3402 sayılı Kadastro Kanununun 36. maddesi gereğince tarafların dava harcını, dinlenmesini talep ettiği tanık ve bilirkişi ücretini ve diğer yargılama giderlerini karşılamak zorunda oldukları, ancak, 3402 sayılı Kanunun 3/2. maddesinin “Kadastro komisyonlarından gönderilen tutanaklar ile mahalli mahkemelerden devredilen dosyaların muhtevasından malik tespiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde, hâkim re"sen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür.” hükmünün uygulanacağı hallerde, yargılama harç ve giderlerinin davanın taraflarınca ödenmemesi halinde, mahkemece re"sen yapılacak araştırma ile taşınmazın gerçek niteliği ve maliki belirlenerek, sonuçta yargılama giderlerinin haksız çıkan taraftan alınmasına karar verileceği, başka bir deyişle, davalı olması nedeniyle malik hanesi açık tesbit edilen kadastro tesbit tutanaklarının nitelik ve malik hanesi 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince re"sen yapılacak araştırma sonunda belirleneceğinden, taraflara keşif giderlerinin ödenmesi için yapılan kesin önele uyulmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve parselin tesbitteki niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesinin doğru olmadığı, kanunun kadastro hâkimine verilen doğru sicil oluşturma göreviyle de bağdaşmayacağı, o halde, mahkemece, ücreti ilerde haksız çıkacak taraftan alınmak kaydıyla şimdilik Maliye Hazinesinden karşılanarak, çekişmeli parselin gerçek niteliğinin ve malikini belirmesi bu cümleden, taşınmazın ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde

    grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler bir ziraat mühendisi, bir Harita-Kadastro (Jeodezi ve Fotogrametri) mühendisi ile üç orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar incelettirilip taşınmazın bu belgelerde ne şekilde görüldüğü ve nitelendirlidiği, orman sayılan yerlerden olup olmadığı, 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 7 ve devamı maddeleri gereğince orman olarak sınırlandırılıp sınırlandırılamayacağı, imar-ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığının belirlenmesi, bu belgeler ile kadastro paftası, hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınması, dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde çekişmeli parselin zilyetlikle edinilecek yerlerden olup olmadığının, ve davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması, bu cümleden, taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar-ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan araştırma sonunda davaların REDDİNE, çekişmeli Hisarönü Köyü 245 ada 10 sayılı parselin ham toprak niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi, ... ve arkadaşları vekili Avukat Selçuk Ugur Özdemir tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce bir idarî birim sınır gözetilmeden orman serisi bazında 1967 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1981 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması ve 1988 ila 1990 yıllarında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilân edilerek dava tarihinde kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B uygulaması vardır.
    1) Mahkemenin davalarının reddine ilişkin 24.06.2010 gün ve 2010/13821-16006 kararı davacılar ..., ..., ... ile ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."e en son 15.07.2009 tarihinde yöntemince tebliğ edildiği halde, temyiz etmedikleri için, red kararı aleyhlerine kesinleşmiştir. Buna rağmen duruşma günü tebliğ edilip karar başlığında gösterilmeleri, bu kişilere taraf sıfatı veremeyeceğine, kararı temyizde hukuki yararları bulunmadığına göre temyiz dilekçelerinin reddi gerekmiştir.
    2) Orman Yönetiminin temyiz itirazlarına gelince; bozma kararına uyularak, kesinleşmiş orman kadastro tutanak ve haritalarının uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporu ile çekişmeli parselin orman sınırları dışında bırakıldığı, orman sayılan yerlerden ya da yeniden yapılacak bir orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırılacak yerlerden olmadığı, belirlenerek ham toprak niteliğiyle Hazine adına

    tapuya tesciline karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacılar ..., ..., ... ile ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."in temyiz dilekçelerinin REDDİNE, alınan temyiz harcının istek halinde yatıran gerçek kişilere iadesine,
    2) Yukarıda ikinci bentde açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimi yükletilmesine, temyiz edenin sıfatı ve Yargıtay kararının niteliğine göre, Yargıtaydaki duruşma nedeniyle taraflar için avukatlık ücreti taktir edilmesine yer olmadığına, 12.04.2013 günü oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi