1. Hukuk Dairesi 2016/14465 E. , 2020/1868 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki olduğu 24 parsel sayılı taşınmazdaki 9 no’lu bağımsız bölümün hileli işlemler sonucu davalı ... adına tescil edildiğini, sonrasında taşınmazı geri almak için Şile"de bulunan ve maliki olduğu 538 ve 539 parsel sayılı taşınmazların devri konusunda anlaştıklarını ve bu konuda davalının noterlikte düzenlenen 19.12.2005 tarihli taahhütnameyi imzaladığını, Şile"deki taşınmazları tapuda devir etmesine rağmen davalının 9 no’lu bağımsız bölümün devrine yanaşmadığını ve diğer davalıya muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek 9 no’lu dairenin tapu kaydının iptali ile adına tesciline ya da 100.000,00 TL tazminatın davalı ..."dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., yüklenici ile yapılan sözleşmenin 7. maddesine göre 1, 5, 7 ve 9 no’lu dairelerin kendi adına tescili gerekirken sözleşmenin feshi nedeniyle davacı adına tescil edildiğini, sonrasında davacının sadece 9 no’lu daireyi devrettiğini, diğer daireleri vermediğini, taahhütnamenin baskı ile imzalatıldığını; davalı ... ise taşınmazı tapu kaydına güvenerek iyiniyetle satın aldığını, muvazaa ididasının yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 19.12.2005 tarihinde noterde düzenlenen taahhütnamenin mülkiyet nakline esas kabul edilemeyeceği ancak edimini yerine getirmeyen davalı ..."ın tazminat ile sorumlu olacağı gerekçeleri ile tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kabulüne dair verilen karar Dairece, “...Hâl böyle olunca; 6098 sayılı TBK"nın 39.maddesinde öngörülen hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek işin esas hakkında hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş; Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından duruşma istekli olarak ve katılma yoluyla davalılardan ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 03.03.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden davalılar ... vd. vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davalı ... vekili Avukat gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
- KARAR-
Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen ve yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine.
Davalılardan ... vekilinin vekalet ücretine yönelik katılma yoluyla temyiz itirazına gelince;
Bilindiği üzere, taşınmazın aynına ilişkin davalarda, harcı tamamlanan dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinde kuşku yoktur.
Somut olayda, dava 100.000,00 TL değer gösterilmek ve nispi peşin harcı yatırılmak suretiyle açılmış olup, bu değer üzerinden görülerek hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu durumda harcı yatırılan değer üzerinden davalı taraf yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki; anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 6. bendinde yer alan “...1.800,00 TL...” rakamının hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “...10.750,00 TL...rakamının yazılmasına, davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraf vekilleri için 2.540.00."ar TL duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp verilmesine, alınan peşin harcın temyiz eden davalıya geri verilmesine, 16/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.